GeRçEk aLeMdE ImZaMı, SaNaL AlEmDe dE InDeXiMi bAsArIm...!
  ÖZEL-----<<<
 

Sevdiqi ZamaN daMarıNdaki KaNa i$LeyeCek kadaR Seven! aMa qEreKtiqinde O DamaRı keSeCek kadaR ''deLi''

Ũśŧüмέ ĠέŁмё hλЎλŦ Đλhλ ŋεўїмί λŁłсλKѕІŋ ¿
 
Yaşattın - YAŞAYACAKSIN !
sENde yaNaCaKSIN ..
 
Evin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu farkedeceksin...
Sokağa fırlayacaksın...sokaklarda dar gelecek
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
Ne denizin mavisi açacak içini,ne pırıl pırıl gökyüzü..
Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek,bir yandan da kaybolacak Kadar küçüleceksin...
Birileri sana birşeyler anlatacak durmadan...
"yaşamak güzel"
"önemli olan sağlık"
"BOŞVER HERŞEY UNUTULUR"
Sen hiç birini duymayacaksın...
Gözyaşlarından etrafı göremeyecek hale geleceksin.
O'nun ölmesini isteyecek kadar nefret edecek,az sonra kollarında ölmek İsteyecek kadar çok seveceksin...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"ölüme çare bulundu" yada "yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksın
Yalnız kalmak isteyeceksin...
Hemde kalabalıkların arasında kaybolmak,ikiside yetmeyecek.
Geçmişi düşüneceksin.nerdeyse dakika dakika ,ama kötüleri atlayarak;
Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin,gittiğiniz yerlere gitmek...
Bu sana hiç iyi gelmeyecek ama bile bile yapacaksın.
Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese,kaçacaksın.
Aslında kurtulmak istediğin halde,o acıyı yaşamak için direneceksin.
Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksın.
Hiç birşey oyalamayacak seni,ilaçlara sığınacaksın.
Bir kaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan.
Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren.
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek.
Boğazın düğümlenecek,dinleyemeyeceksin.
Uyumak zor uyanmak kolay olacak,sabahı iple çekeceksin.
Bazende "hiç güneş doğmasa"diyeceksin
Ne geceler rahatlacak seni,ne gündüzler
Ölmeyi isteyip,ölemeyeceksin.
Belki çivi çiviyi söker diye can hawliyle önüne çıkana sarılacaksın
NAFİLE....
Düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek
Rüyalar göreceksin gerçek olmasını istediğin.
Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğin fark edeceksin
Telefonun çalmasını bekleyeceksin
Aramayacağını bile bile
Her çaldığnda yüreğin ağzına gelecek
Ağlamaklı konuşacaksın her arayanlarla
Yüreğin burkulacak,
Canın acıyacak.
bir daha sevmemeye yemin edeceksin
Hayata dair hiç birşey yapmak gelmeyecek içinden
Onun sesini bir daha duymak için yanıp tutuşacaksın
Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret ediceksin
Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin
Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek
Ama bir umut,onunla bir yerlerde karşılaşma umudu...
bu umut sizi gitmekten alıkoyacak. 
 Tam gögsünün üstünde bi yerin acıyacak...
İşte O zaman Cektiklerimi AnLayaCaksın..
Kafanı Yastıga Koydugunda Ahh Ediceksin ..
Ettim ßuldum Diyeceksin..
Snra Ardı Arkası Gelmeyen KEŞKELER !..
Herseyin Cok Gec Oldugunu
Cok Gec Anlayacaksın ..
 Gel gitler içinde yaşayacaksın;
GÖKaaN
 
 
ağır geliyor seni sevmek bana...
 
Her şey bu kadar zor olmalı zaten değil mi?
Yanı başındayken “benim” diyememek..
Doyasıya sarılamamak..
Neyin yanlış olduğunu bilememek..
Ve gözlerine her baktığında içinden kendine Lanet okumak..
“Kahretsin.. Yanlış kişi..” demek..
“Keşke hiç tanımasaydım, tanışmasaydık..” demek..
Ya da “Bu sefer Allah ’ ım bu sefer izin ver mutlu oluyum” demek..

……

Artık ağır geliyor seni sevmek bana..
Artık geçmiyor sözlerim yüreğime..
Artık dinletemiyorum aklıma emirlerimi..
Artık çok geç benim olmadığını kabullenmek için..
Seni öyle bi “Ben” yapmışım ki…
Artık vazgeçmiyor yürek senden..
……

Kahretsin demek geliyor içimden
Kendime acıyorum artık..
Sanaysa kızıyorum sadece
“Niye girdin hayatıma!” diye…
“Git artık, çık hayatımdan!” desem..
Bilirim gidemezsin…
Yapamazsın “Bensiz..”
Oysa ki ben alışırdım yokluğuna,
Ya da alışmaya çalışırdım…

……

Bırakıp gitme beni..
Ben sana “git!” desem de gitme…
Yapamam sensiz…
Yaşayamam senin sensizliğinde..
Her güne sensizliğin acısıyla uyanamam..
Gittiğin gün; günü son görüşüm olur...
Uyanamam sensizliğin sabahına...
 
*****************************
 
 
eLveda (sana - yaLan aSkına ) !...
 
Hiç sevmediğim bir şey yapıyorum...
Sana elveda çekiyorum...Bütün elemlerden ve kederlerden kaçtığımı sanarak...
Üzülme! Bak ben üzülmüyorum.Hatta birazda mutluyum sözüm ona...
Çünkü acı veriyordun ,günbegün bana...
Her konuştuğunda ve o hayat vaadeden gözlerinle her güldüğünde...
Gittikçe daha tehlikeli oluyordun nazarımda.Vazgeçilmezim olmandan korkuyordum belki de..
Her sokak ardında beklediğim ya sen olursun diye...Korkular la yaşıyordum...
Her gün biraz daha koşuyordum sana ve biraz daha arıyordum seni..Adın bir mıh olmaya başlamadan içimde...
.... Bugün elveda çekiyorum sana....
Milyon parçaya bölünmeye başlarken içimde sen ve hem geceme hem gündüzüme yağarken.
Sözlerin bir bıçak olmaya başlamadan ve özlemlerin...
...
Bugün elveda çekiyorum sana....
Gönlümün bütün pencerelerini kapatmıştım oysa.
Nerden sızdın anlamadım ki içeri...
Ne yaptın bu can`a da yar oldun bana?
Biraz daha kalırsan orda...Bilki kendimi unutacağım...
İşte bu yüzden...
Bugün elveda çekiyorum sana...
Ve son birşey...Söylemezsem eğer içimde kalır tükenirim...
Seni sevmek için bir çok nedenim varken,seni sevmemek için bir neden buldum ve o na sığındım...
Birde şu var ki...
...Seni çok ama çok sevdim.........
 
*********************
 
Yokluğuna yazdığım yazılarla avunuyor ruhum
 Bir tek sen kalmıştın benimle Seninle tutunmuştum ben hayata
 En çok seni sevmiştim, senin için baş etmiştim her şeyle
Ne zaman boğulacak gibi olsam sen gelmiştin aklıma;
daha çok gayret etmiştim ve sırf “sen varsın” diye daha çok tutunmuştum kahrolası hayata..
Biraz yokluğunu sereceğim zamanın önüne gidişine film yapıp,
bir seni bir beni oynatacağım Her karede gözlerin gelecek gözümün önüne…
her karede donup kalacak, bir yere odaklanacak düşlerim Sensizliği kabullenemeyeceğim uzunca bir süre…
Belki avutmaya çalışacağım, kendimi oyalayacağım sahte gülüşlerle…
 ama biliyorum ki seni getirmeyecek hiç bir şey…
bitti demeye halim kalmayacak ağlamaktan…
içime atacağım göz yaşlarımı, belki de yüreğime akıtacağım bir bir…
peki beynime anlatsam da kalbime nasıl söz geçireceğim?
bir yıkım sanki bu… uzun süre inşa edilemeyecek bir yıkım…
Harabeye dönmüş ruhum…
Belki kelimeler hep dillerde saklı kalacak Karanlıklar büyüyecek avuç içlerimizde
Ellerimiz hep yabancı kalacak birbirine
Artık adımızı sayıklayamayacağız ve günlerimiz “seni seviyorum” diyemeden bitecek…
Yerini dolduramayacak hiç bir şey…
 kelimelerim de sen olmayacaksın artık…
sana seni seviyorum diyemeyeceğim her gün bitişinde…

********************************
 
 
Bavulunda boş bir köşe ayır bana..
Ne kadar güçlüyüm desem de sana
Bavuluna sığmak için küçülebilirim...
Küçülecek kadar büyük sevdam..


Bir bavulda yaşayacak kadar isyanım var..
Korkuyorum...

Korktuğum sadece rüzgar..Öyle sinsi ki bu gece..
 
------------------------------------
 
Bugünde Dün Olduğu Gibi, Yarında Olacağı Gibi
Aklımdasın, Saklımdasın
..! Yüreğimin En Derin Yerindesin

Buram Buram Hasret Kokuyor Her Bir Yanım
Özlemin Ağır Geliyor Bedenime
Canımı Yakıyor Nicedir..!
Seni Çok Özlüyorum..
Sen Hiç Sevdin Mi..?
Asla Senin Olmayacak Birini..?


Sen Hiç Görmediğin Birinin Gözlerini
Hergün Her Saat Anımsadınmı..?
Hiç Tutamadığın Elleri Aradın Mı..?
Hiç Koklayamadığın Tenin Kokusunu
Bu Kadar Yürekten Hissettin Mi..?
Hep O Kokuyu Birgün İçine Çekeceğini
Hayal Ettin Mi..?
Bütün İmkansızlıklar İçinde Umut Edebildin Mi..?
Sen Hiç Sevdin Mi Asla Senin Olmayacak Birini..?
Tüm Yüreğinle İstedinmi Asla Olmayacağını Bile Bile...!



 
Umud Ettinmi Yalvardınmı Allah'a
Bir Tatlı Sözüyle Yüzünde Güller Açtımı..?
En Basit Sözcükler Bile
Sadece Onun Dudaklarında Anlam Buldumu..?
Sesini Duyunca Gözlerindeki Işığı
Kilometrelerce Ötedekiler Bile Farkettimi..?
Sen Hiç Sevdin Mi Asla Senin Olmayacak Birini..?
Gözlerin Değil Yüreğin Ağladımı Onun İçin
Dudakların Başka Söz Söylerken



 
Yüreğin Dudaklarına İnat "O"nun Adını Haykırdımı..?
Ondan Haber Alamadığın Günün Zindan Oldumu..?
Sen Hiç Sevdin Mi Asla Senin Olmayacak Birini..?
Seni Umursamadığını Anladığın An Yaşamın Anlamanı Yitirdimi..?
İsyan Ettinmi Onsuz Doğan Her Güne
Onu Sana Getirmeyecek Olan Bir Sonraki Güne
Ve İnatla Bekledinmi..? Asla Gelmeyecek Olan Sevgiliyi..!
Sen Hiç Sevdin Mi
Asla Senin Olmayacak Birini..?
Çaresizliğin Ne Olduğunu En Derinden Hissettinmi..?
 
 
----------------------------------------------
 
Madem gitmek istiyorsun.
İşte kapı...!

Bütün yaşanmışlığı bırakabilirsin bana... Yalanlarını al yalnızca!
Ve bir de yüreğimde yaktığın ateşe bir bardak su lütfen...

Kapıyı giderken hızlı çarp, sessiz olmasın gidişin... Dönmeyeceğini bileyim.
Suratıma çarpar gibi...
Küfreder gibi...
Hiç sevmemiş gibi..!

Şimdi sana beslediğim tek duygu : Nefret!

Ağlamak istemiyorum. Hadi! Acele et.
Gözlerine bakarsam, git diyemem.
Yalanımı anlarsın, nefret edemem.

Hoşça kal deme sakın!
Görüşürüz diye umutlanırım, " Elveda! " de.
" Gidişim şimdi, dönüşüm yok. " de.
Her şeyin hazır güle güle.

Gitme(sen) ?
Bitme(sen) ?
Kal desem ?

Yine de gidiyorsun.
 
ßunLarda ßenim Sana AyrıLık Hediyem oLsun ..

KIÇINI BAŞINI AÇIP ONUN BUNUN ALTINA GİRİP ADI ÇIKINCA NAMUS BEKÇİLİĞİ YAPANLAR!

1.50 BOYLARINA, YUMURTA KADAR GÖĞÜSLERİNE BAKMADAN SOKAKTA PARİS HİLTON EDASIYLA YÜRÜYEN VE KENDİSİNE LAF ATANLARA UTANMADAN GÜLÜCÜKLER SAÇAN ZAWALLILAR!

O FİZİKLE DÜŞÜK BEL KOT GİYİP UTANMADAN BİDE G-STRİNG SHOW YAPANLAR!
 
AİLESİNİN SON PARASIYLA GÖZÜNE GUCCİ GÖZLÜK biLmem NERESİNE DİESEL KOT GEÇİRİP KENDİNİ BİR BOK SANAN
FAKAT KİŞİLİĞİNİN BEŞ PARA ETMEZ OLDUĞUNU BİLEN DAHA BÜYÜMEMİŞ BEBELER!

KENDİ SEVİYESİNE BAKMAYIP BAŞKALARININ SEVİYESİYLE İLGİLİ YORUM YAPANLAR!
KÜLTÜRDE KENDİSİNİ 10 İLE ÇARPIP 100 EŞİT PARÇAYA BÖLECEĞİMİ ÇOK İYİ BİLENLER!
 PARA KAZANMAK İÇİN BAŞKASININ ELİNE MUHTAÇ OLAN PATAVATSIZ DANGALAKLAR!

KARAKTERİYLE DEĞİL DIŞ GÖRÜNÜŞÜYLE DİKKAT ÇEKMEYE ÇALIŞAN ASLINDA AÇLIKTAN AĞZI KOKAN ZAVALLI GÖSTERİŞ MERAKLISI ÖZENTİLER!
AYNI ANDA BİRKAÇ ERKEĞİ İDARE EDEBİLEN, BUNU MARİFET SANAN BUNDAN UTANÇ DEĞİL GURUR DUYAN KAŞARLAR!
 İLK SENİNLE BU KADAR İLERİ GİDİYORUM AŞKIM DEYİP ASLINDA FOLLOFOŞ OLMUŞ FOLLUKLAR!

SEVGİLİSİ OLDUĞU HALDE İNTERNETTE VEYA HER YERDE UMUTLA DAHA İYİSİNİ BULUR MUYUM ACABA? DİYE DÜŞÜNEREK
ERKEK ARAYAN ERKEK DELİSİ DOYUMSUZLAR!

İYİ BİR ARABAYA HER TÜRLÜ MUAMELE ÇEKENLER!

PARAYA TAPAN REZİLLER!

NAMUSUNU VEREREK HERKESİ, HERŞEYİ ELDE EDEBİLECEĞİNİ SANAN,
BUNUN FARKINDA OLAN AMA YAPACAK BİŞEYLERİNİN OLMADIĞINI BİLEN KARAKTERSİZLER!

DÜN ADAM MUAMELESİ YAPMAYIP BUGÜN ALTINDA BMW Sİ OLANA AĞZININ SALYASI AKAN SÜRTÜKLER!

YANINDA MELEK AMA SEN YOKKEN KAHPE OLANLAR!

BÜTÜN BU HALTLARI YEDİKTEN SONRA ORTALIĞI KARIŞTIRIP,
HALA BEN BİŞEY YAPMADIM DEYİP BAŞARIYLA SALAĞA YATMA ZİHNİYETİNE SAHİP PİSLİKLER!
 
BEDENİNİN BAKİRE OLMASI ÖNEMLİ DEĞİL
YETERKİ RUHUN OR**SPU OLMASIN! 
ALLAH HERKESİ BU GİBİLERİNDEN KORUSUN
Katilimin Eşgali
 
Tenine dokunamazdı ellerim, tenim.
Yakardı alev alev, tutuşurdu bedenim.

Gözleri… Ahhh gözleri…
Ne olduysa, ne yaptıysa gözleri ile yaptı,
yıktı, yaktı koca şehri,
içinde bende vardım küllerinin,
yırtardı içimde ne varsa
bir çırpıda dağıtırdı nefretimi,
her duyguyu görürdüm gözlerinde…
Aşk’ı, Nefreti, Sevgiyi, Sevinci,
Üzüntüyü, Utancı, Kızgınlığı…
Konuşmasa da anlardım gözlerinden her şeyini…

Saçları,
ateş parçası olurdu kimi zaman,
kimi zaman kömür karası…
Ya o rüzgarın saçlarını tel tel uçuşturması…

Ha!
Birde gülmeleri vardı,
sarılıp, “Canım!” demeleri…
İşte!
İşte ben öyle vurulup düştüm ellerine…
 
 
 
Ne yaptığımı bilmiyorum inan
Neden yaptığımı da
Bazen sadece düşman oluyorsun bana
Bazen ise “seviyor” diyor papatya
Neye inanacağımı bilmiyorum
Neden inanacağımı da
Bazen olmuyorsun yanımda
Ellerin ellerimde ama
Yoksun işte yoksun yanımda
Bedenin ne kadar yakın olsa da
Ruhun bir o kadar uzakta
Ne kaldığını bilmiyorum bana
Neden kaldığını da
Giden onuruma mı yansam
Kalmayan gururuma mı acaba
Anlayabilmek çok zor
Anlatabilmekte öyle
Ne olacak bilmiyorum
Sadece
Neden olacağını biliyorum
Belki çekip gideceğim
Belki de çekip gideceksin
Belki geri döneceğim
Belki de hiç birini
Görmeden öleceğim...
 
 

Elim ayağım tutmuyor…
Gözlerim görmüyor, kulaklarım duymuyor…
Sustu dilim konuşmuyor…
Bittim, bitiyorum…
Bir gel-git gibi, suların çekildikçe benden,
geriye kalan koca bir hiç!
Sevin artık, ben yokum hayatının en ücra köşelerinde bile,
sevin ki senden sonra bir daha sevmeyecek bir beden sevdin,
sevin ki o bedeni en çok sen sevdin…
 
 
 
Madem ki gidiyorsun;
O zaman sağlam bir elveda istiyorum senden
sanki bir daha hiç görüşmeyecekmişiz gibi
hergün daha da ilerlerken içimdeki tren
neden diyorum kendime, neden hiç dinlenmeden
yolun başına dönmek isterken
en ortasında kalmak neden
sağlam bir elveda istiyorum şimdi senden
ben yavaş yavaş ölüme giderken
(herkesin gittiği ama görmezlikten geldiği yerdir ölüm)
anılarım sende kalsın iki gözüm
bu, sana son sözüm...
 
 
 
 
Nehirlere döndü akıp giden gözyaşım,
ben susarken içimdeki sana,
sen, bavulun elinde çıkmıştın yollara...
 

Nedir bu boğazımda düğümlenen
Yüreğimi yırtarcasına hançerleyen
Ne öldüren nede güldüren
Böyle kahredercesine süründüren
Nedir bu gözlerimde biriken
Dudağımı ısırtırcasına titreten
Ne dökülen nede süzülen
Böyle kahredercesine süründüren
Nedir bu dilimdeki sen ve ben
İçimi yakarcasına söylettiren
Ne sev diyen nede seven
Böyle kahredercesine süründüren
Nedir bu ellerimde gizlenen
Küfür edercesine seslenen
Ne anlayan nede dinleyen
Böyle kahredercesine süründüren
Nedir beni böyle mecbur eden
Yumruğumu sıkarcasına delirten
Ne terk eden nede ettiren
Böyle kahredercesine süründüren.
 
 

Sır olsun ister misin her şey
Kapanıp bitsin
Gömelim mi her şeyi
Öylesine
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Unutalım mı
Üzülmeden hiç
Acı çekmeden yaşayabilir miyiz
Yaşanır mı dersin
Yaşar mısın bensiz
 
 

 

Hayat okunası bir hikayeden ziyade
Oynanası bir oyun
Ama söylenesi bir türkü olsun isterdim
İşte o zaman dilimden hiç düşmezdi yaşamak!
 
 
 
Şimdi anlıyorum ki;
Bir şair,
Aldatıldığında veya
Terk edildiğinde değil
En çok
Kendini ifade edemediğinde
Acı çeker...
 
 

Sen karşımda benden habersiz
Benim içim erimekte yerli yersiz
Bazen bağırıp haykırayım diyorum
Sonra susup, susturup gönlümü oturuyorum
Sensizlik kahredecek beni biliyorum
Yaşananlar bir kabustu uyandım
Birazdan gelip “seni seviyorum” diyeceksin
Bekliyorum...
 
 
Yıllar sonra gülüyor mu yüzün?
Yoksa haram mı sana gecen gündüzün?
Ben şimdi çok mutsuzum
Duygularıma yenilmiş, umutsuzum
Yine tek dostum
O uslanmaz gururum.
 
 
 
Adını hasret koydum
Yedi tepeli şehrin
Sırf sen orada
Ve benden uzaktasın diye
Adını hasret koydum
En çok korktuğum şehrin
Sen oradayken acır her yerim
Korkularımdan uzak olsun yüreğin
Korktuğum şehirde olsa da bedenin
Gülmelerin bitmesin
Sevmelerin tükenmesin
Gözbebeğim..
 

Saatler durup sessizlik çöktüğünde
Gece gelir üstüne
Sonra yıldızlar dans eder
Sen izlersin uzanıp dokunmak istersin
Yetişemezsin dünya döner
Gündüz olur birden
Bulutlar gelir üstüne
Onlar ağlar sen susarsın
İki arada bir deredesin aslında
Ağlasan 4’te 3’ün kuruyacak
Ağlamasan 4’te 1’in çürüyecek
Ağlayacak gibi olursun
Bulutlar kaçar
Yerini soğuk bir rüzgar alır
Artık soğuktur hava ve
Gözlerin kıpkırmızı
Titremektesin
Ellerin ceplerinde
Önünde koca bir şehir
İçinde ağlayamamanın
Yarım kalmışlığı birikir...
 
 
 
Bilmiyorsun aslında
Hiç kimseler söylemedi
Yazmadı bunları sana
Ne ulaşılmazsın gerçekte
Ne de hak edilir
Bir o kadar da kibirli
Gözünün görebildiği kadar bencil
Yüzünün gülebildiği kadar hain
Tıpkı bir yılan gibi
Soğuk kanlı ve de sakin
Öldürürken bile beni
Görmemeliydi gözlerim seni
Ve asla söylememeliydi
Aynı ağızdan aynı şiiri
 
 
 
 
Ne yaptığımı bilmiyorum inan
Neden yaptığımı da
Bazen sadece düşman oluyorsun bana
Bazen ise “seviyor” diyor papatya
Neye inanacağımı bilmiyorum
Neden inanacağımı da
Bazen olmuyorsun yanımda
Ellerin ellerimde ama
Yoksun işte yoksun yanımda
Bedenin ne kadar yakın olsa da
Ruhun bir o kadar uzakta
Ne kaldığını bilmiyorum bana
Neden kaldığını da
Giden onuruma mı yansam
Kalmayan gururuma mı acaba
Anlayabilmek çok zor
Anlatabilmekte öyle
Ne olacak bilmiyorum
Sadece
Neden olacağını biliyorum
Belki çekip gideceğim
Belki de çekip gideceksin
Belki geri döneceğim
Belki de hiç birini
Görmeden öleceğim...
 
 
 

Hüzün sarmışken yüreğimi
Yüzümün solgunluğu dolar gözlerimde
Sorarsın bu suskunluğun ne diye
Sen derim, sensizlik derim sevdiğim.
 
 
 

Kendimi saklıyorum sanki
Yıllar sonra geldiğinde insanlar
Bulduklarında beni
Ya bir kemik yığını
Ya da bir tas kül
Hiç fark etmez
Götürecekler yuvamdan
Getirecekler sana
Belki haykıracaklar ”bulduk” diye
Belki ağlayacaklar ”kaybettik” diye
Sonunda sana verecekler küllerimi
Ve sen ruhumun Azrail’i
Küllerime
Sür gözlerinin maviliğini...
 
 
 
 
 
Başıma bela oldun
Kendi elimle yaptım
Şimdi çıkamıyorum,
Yapamıyor, atamıyorum içimden
Ne unutuluyorsun
Ne de avutuluyor.
Canım acımıyor sanıyorsun
Oysaki sende yanılıyorsun.
Belki gülüyor diyorsun
Belki de sende ağlıyorsun.
Ne yapıyorsan yap
İster gül ister ağla!
Ben susacağım sana inatla!
Konuşmadan, dinlemeden
Dinlenmeden, yorulmadan
Bir daha yolumdan ayrılmadan
Senden uzak, gözden ırak
Acılarım boğazımı ilmek ilmek sararak
Ve her yanım acıyarak
Kimseye sormadan özgürce yaşayarak
Ben susacağım sana inatla!
 
 
 
 
Karanlığa öyle bir gömdün ki kendini,
böyle severmiyim sandın seni?
Sen öyle sevgi dolu, sen öyle gözü yaşlı
acıyı bıraktım avuçlarına...
Al yaşa hayatı...
Sen aldırma, vur kendini ayrılıklara,
ayrılıklar bulur beni, bırak kendini yalnızlıklara...
 
 
Kimse üstüne alınmasın,
görmesin geçsin herkes beni,
olmasam da olur nasıl olsa dokunan yok göz yaşlarıma!
Gözlerim bir boşluğa dalmış,
kalbimde bir gül solmuş üzülen yok benden başka!
Kimse üstüne alınmasın,
burada yıkılmış en delikanlısı bu sevdanın,
kimse üstüne alınmasın...
 
 

 


Akşam olunca
Çekilirim acılarla dolu otel odama
Bir sıcaklık ararım kendi kendime
Bir umut, bir ışık…
İçim parçalanırda olmaz yine
İçim içimi yerken
Yokluğun soğuk, nefretin bıçakken,
Bir yorgan daha çekerim üstüme
Acılarla dolu otel odamda…

 

 

Yine aynı senaryo
Ortada iki kişi var
Ve ikisi de
Aynı kişiyi kandırıyor
Biri diğerini
Diğeri ise kendini
Hani insan
Nasıl başlasam der ya söze
İşte o an
Tükeniyor aslında bütün kelimeler
Ve acı, sürpriz yapar gibi
Çektiriyor kendini sana
Biliyorum
Böyle sini hiç görmemiştin
Ne ayağına batan çivi verir böyle acıyı
Ne de sırtına saplanan hançer
Önce gözlerin yaşarır
Sonra kalbin sızlar
Ve yanaklarında kurur göz yaşların
Aklına,
Söylenen bir kaç söz gelir aldırmazsın
Neyse önemli değil
Söylendiğinde de aldırmamıştın zaten
Şimdi ne yapacağım diye düşünüyorsun
Kendine bir duvar bulup
Sırtını dayamanın zamanı geldi
Baş ağrısı gibi anlarsın
Geçer birazdan
Bir rüzgar gibi gelir zamanla
Sonunda yalnızca
Sıkı tutamadıklarını
Götürmüştür yanında
Biraz yas tutarsın
Biraz söz
Yeminler eder
Tövbe rekorları kırarsın
Belki su içersin üstüne
Belki de soğuk terler dökersin
Ama hala dumanları yükseliyordur dilinin
Kolay değil, ağzın; yanmıştır bir kere...

Eğer bir gün ölürsem,
O gelmeden kaldırmayın cenazemi.
Bırakın soğusun cesedim,
Ben canımdan çok sevdim,
Kim bilir belki o da sevdi,
Bırakın, örtmeyin yüzümü,
Son kez gelsin görsün beni,
Duymasın pişmanlık, üzülmesin.
Soğuk ellerimi avuçlarına alsın,
Susturun, ağlamasın,
Onun gözyaşları damlasın üzerime,
Kendi elleriyle koysun mezara,
Son kez fısıldasın kulağıma
SENİ SEVİYORUM diye.
Mezarımı derin kazın bulunmasın,
Etrafıma güller dikin solmasın,
Söyleyin anneme baş ucumda ağlamasın
Sevgilime söyleyin, beni hiç unutmasın....

 

Öldüğümü Duymasın

Söylemeyin ona haberi olmasın
Ömrünce ağladı birde bana ağlamasın
Kıyamam ben ona tutuşup yanmasın
Vasiyetimdir öldüğümü duymasın

Olurya bir gün gelip beni sorarsa
Gitti dönmez deyin çok uzaklara
İstmem burukluk gül dudaklarında
Öldüğümü ona söylemeyin asla

Mezarımın başına sakın gelmesin
Silin taşımdan adımı görünmesin
Yalvarıp yakarsada kimse demesin
Duymasın öldüğümü yaşıyor bilsin

Bağrına taşları bassın benim yerime
Gözünde güller açsın yaşlar yerine
Aldırmayın kahredip isyan etse bile
Duymasın öldüğümü gelecek bilsin

Duymasin
Cok özledim dudagini dilini
Yillar varki saramadim belini
Duydum eller tutar simdi elini
Hasretiyle yasadigimi duymasin

Viran oldu su gönlümün sarayi
Saran yoktur icindeki yarayi
Dar eyledi bana bütün dünyayi
Hayatima küstügümü duymasin

Biraz olsun tas kalbi sizlamaz
Canim gibi sevdim bana inanmaz
Nasil olsa bu can onsuz yasamaz
Tenesire yattigimi duymasin

Gün gelecek herkes hesap verecek
Dogrular huzura orda erecek
Varmi baska benim gibi sevecek
Onun icin öldügümü duymasin
 
 

~~ßUGÜN ÖZLEMİMSİN ..

   ~~  HANGİ DAĞLARI AŞŞAM SANA GELİRİM..????

      ~~  HANGİ DENİZİN LİMANINDASIN...????

         ~~    HANGİ YOL SANA VARIR....????

 


 
 NEFESİM ÇIKMIYOR BUGÜN___
 Dokunmak İsteyip....
                     Dokunamadığım Sen...
Görmek İsteyip ...
                     Göremediğim Sen...
Konuşmak İsteyip....
                 Konuşamadığım Sen...
Nefret Etmek istediğimm..
                Nefret Edemediğim Sen..
Sevmek İsteyip...
               Sevemediğim Sen.....
Susmak isteyip...
           Susamadığım Sen....
Sabahsız Gecelerde Koynunda Yatmak isteyip..
            Yatamadığım Sennn.....
Nefesini Nefesimde Hissetmek isteyip..
   Asla Hissedemiyeceğim Yine SEN...
SEN, SEN ,SEN...
Yokluğunda Sensiz Seninle Yaşamayı Öğretti Zaman....
Varlığın Ne Verdiki  ??
Acıdan Gayrii...
Yokluğunu Seviyorummm...
Beni üzmediği İçin.....
GELMESİNİ iSTEYİP...
      ASLA GELMİYECEK OLAN KadıN!...

Bugün nefesim çıkmıyor yine...

 

Yüreğim çarpmıyor ..

Yaşıyormuyum bugün ..

 

Bir yumruk kütlesi boğazımda .

Bugün üşüyorum yine..

Kendime sarılıyorum ısınmak için..

Bugün gözlerim yaşlı ...

Bugün nefesim çıkmıyor ..

 

 

Ne gidiyor, ne geliyor nefesim.

Öldümmü bilmiyorum...

Hiç halim yok bugün..

Hiç bişey istemiyorum senden başka..

Bugün yasen, kötüsün yada ben..

Ellerim tuttumuyor bugün..

Dudakarımda sadece sen varsın..

Yoksun biliyorum ,

Geçmiyor boğazımdaki yumruk kutlesi .

Boğuluyorum sensiz buralardaaaa..

Yokluğun esaret bende...

Yine kesiliyor boğazım bugün..

Nefes .nefes alamıyorum şuan..

Sensizlikde ben bu dünyadan .

Yavaş yavaş gidiyorum...

Tek isteğim gözlerimi bu dünyaya kapatmadan...

Son kez seni görmek...

Bir sadaka versen...

Kendini göstersen bana ömrüm .

 

 



Bir gölgeyi sevmekti ,seni sevmek....
Bıkmadan peşinden koşmak....
Yorulmadan kovalamak...
Konuşmadan haykırmak...
Ateşine dokunmadan yanmak...
Bir gölgeyi sevmekti ,seni sevmek...
Düşdüm ardın sıra,sen nereye ben orayaa...
Gölgeden nefese izin yokmuş....
Sen yalancı yardın...
Gölgense ..
 Ruhsuz ,
Kokusuz,
Vicdansız,
Zalim,
İnsafsız,
İnsan süretine bürünmüş,GÖLGEYDİN..
 
 

!.. zaLim SewqiLiye ßeddua ..!
ALLAH IM   sana...
 bana yaşattığın acıların bin mislini yaşatsın....
Sevilmek istediğinde sevgisizlikten  sararıp solasın..
Sevdalarım var dediğinde,beni nasıl vurmuşsan sende vurulasın....
Elindeki herşey yalan olsunn...
Beni yalan sevdanın  ateşinde dağladınn...
Sende dağlanasınnnn....
Öyle yanasın ,öyle yanasınkiii....
Derdine derman bulamayasın......
Karşına senden kaplsizı çıksınn....
Seninle topaç gibi oynasınn...
Senin benimle oynadığın gibi....
Beklediğim her saniye haram olsun sanaa..
Bu sevgi senin burnundan kan olarak aksınn...
Doktor care bulamasın derdine.....
Yalancnın sevdası yalan olur.......
Umarım mevlam hakettiğini buldursun sanaa.....
ALLAHıma havalesinn......
AHIM TUTACAK SANAA....
APTAL DEDİYDİ DERSİN.....
Bilmedin hiç bir canın seni......
Gece gündüz hergün beklediğini....
Bilmedin  senin için hergün ağladığını....
Duydunmu hiç seni unutmadığını....
Acıdınmı  hiç ateş atıp gittiğinde nasıl söner ateşi diyee..?
Sakın üzülme ben öldüğümde....
Hani mezarıma gül dikecektinyaa....
Sen yaşarken o gülü kendi mezarına dik...
Seni gömdüm,Ağıdı yaktımm..
Üstüne karatopraklar attım...
Ruhana Fatiha okudumm...
RUHUN ŞAAD OLSUN ...
 
 

Benim Bu Madur haLime düŞmanLarım güLSe BiLe !

OnLardan Daha zaLim doStLarım Var.!

üŞütmez iLikLerime iŞLeyen SoqukLar biLe

ÇünKü Benim BuzLardan Daha Soquk Bir BedeniM Var..!

Korku Vermez Bana KorkunÇ KabuSLar bile

Çünkü Benim KorkunÇ KabuSLardan Daha Beter GeceLeriM Var.

AyakLarıma PranGaLar SarSa biLe

BeniM ÖzgürLüğe VuruLmuŞ ZincirLerim Var.

 Ne doStLarım aRar Ne düŞmanLarım Sorar

Cünqü Benım Kaderime Terk ediLmiŞ Bir BedeniM Var...

 
                           
 

Geldiğinde

Yetim bıraktığın yüreğimi iki parça göreceksin

Sol yanımı gözyaşında sel olmuş

Sağ yanımı kan içinde solmuş bulacaksın

Dayanamayacaksın sensiz bu halime

Hep acılarında sevgisine dayandığın

Bu adamı yerinde bulamayacaksın...

Çünkü sağlam olarak bıraktığın o adamı

Sensizlikte çökmüş ve yatalak bulacaksın

Yıkılır gibi olacaksın bir an

Ve yıkılacaksın..

 

Yerden kalkarken

Şarkımızın çalındığını fark edeceksin

Kızacaksın bana

Sen geldiğin için çalınıyor zannedeceksin

Nerden bileceksin ki

Gittiğin o günden beri

Plaklarda hep aynı şarkının çalındığını

Dudaklarımda hep isminin ıslandığını....

Nerden bileceksin ki..

 

Sonra yerde boş sigara paketlerini fark edeceksin

  hani sen sigara içmezdin “ diye

Mırıldanacak dudakların

Nerden bileceksin ki

Sensizlikte her gece

Dudaklarımı ateşlere değdirip

Yüreğimi hasretinde delice yaktığımı

Umutlarımı rıhtımlara bıraktığımı

Nerden bileceksin ki ..

 

Duvarlara ilişecek gözlerin

İsminin yazılı olduğunu fark edeceksin

Neden ismimi boyadın diye soracaksın

Ne yazık ki yine yanılacaksın

Nerden bileceksin ki

Sensizlikte her gece ismini

Kanattığım dudaklarımla duvarlara yazdığımı....

Unutsan da beni, benim seni hiç unutamadığımı...

Nerden bileceksin ki..

 

Sandalyeye oturacaksın

Onca acıdan sonra

Bir şiir dikkatini çekecek kağıtların arasından

Tek tek okuyacaksın satırlarını..

 

..................

“ Sensizlikte bile tek varlığımsın

Kadere inat tek yaşama kaynağımsın

Ve unuttuğun bu yürekte hala unutamadığımsın

Ve sen...Sen benim hala tek Canımsın “...........

 

Sessizce başladığın bu şiirin sonunu

Gözyaşlarınla sen bitireceksin

 

 

Göz pınarların sel olup dolacak avuçlarına

Kelimeler düğümlenecek dudaklarında

İşte o an Seni seviyorum

Seni seviyorum Canım diye

Delice bağırmak isteyeceksin........

 

 

Ve yatağımdan yere düştüğümü fark edeceksin

Ölmemelisin diye yalvaracak yüreğin

Bir soluk arayacaksın bedenimde

Nefes alacağımı, yaşayacağımı düşüneceksin

Ama yine yanılacaksın

Çünkü ben çoktan yüreğinde ölümü tatmış olacağım

Ve nerden bileceksin ki

Ölüme bile giderken

Son nefesimde dudaklarımda ismini andığımı

Acı çekerken bile gözlerimi gözlerinden ayırmadığımı

Nerden bileceksin ki....

 

Ne yazık ki hep yanıldın Canım

Ama.... ama sonunda

Unutulsam da , seni ölümüne sevdiğimi

Ömür boyu hep seni beklediğimi

Sensiz geçen günü ömür değil; ölüm bildiğimi

Geç olsan da anlayacaksın...

                            KAHROLASI YÜREĞİM!                                
Senin neyine idi, be kahrolası yüreğim!
Dağlarla boy ölçüşmek sevdaların adına,
Sana mı kalmıştı nehirlerle yarışmak?
Bir nebze aydınlık için karanlıklarla boğuşmak.
Senin neyine idi, be kahrolası yüreğim!
Alın yazını silmeye yoldaş aramak...
Her güzeli adam sanıp elini uzatmak,
Sana mı kalmıştı dünyanın dikenlerini budamak.
Senin neyine idi, be kahrolası yüreğim!
Bu kahpe düzenin kalleşlerine kafa tutmak,
Eğrileri doğruların arasında çıkartmaya çalışmak!
Sana mı kalmıştı sevmeyi beceremeyenlere
Senin neyine idi, be kahrolası yüreğim! öğretmek
Yüzüne her gülene güvenip sırtını dönmek,
Sana mı kalmıştı el yerine dizlerini dövmek!
Bak da gör bundan sonra nasılmış YAŞARKEN ölmek!
 
 
************
 
üŞüyOrum ...
Bi yerdeyim,sonum meçhuL,önüm uçurum..
Korkuyorum!üşüyor eLLerim..
Titriyor bedenim..
Nedir beni bu kadar ürküten?
Yoksa bu duyduğum sessizLik mi ?!
Nerden çıktı bu ışıksız yarınLar..?
N'oLur bana yardım et..
ELLerimi hissedemiyorum..
Bedenimde tarifsiz bir titreme..Üşüyorum..
Gitme yanımdan,hissetmek istiyorum seni..
Seni ve sensizLikteki anLarımı karşıLaştırmak istiyorum..
AnLaman gerekmiyor,sadece yanımda kaL ...
Görüyor musun ?!
Yüzüm sana dönük..
Artık arkamı dönmüyorum sana..
Üzmüyorum seni..
Ya da ya da ağLatmıyorum..
Eskisi gibi damLamıyor gözLerinden deLice yaşLar..
Git der gibi bakmıyorum sana..
Bir ses yükseLiyor anLamıyorum ..
Yardım et,Sanki gidiyorsun gibi ....
Yardım et bana beni bırakıyorsun gibi..
Yine eLerin havada asıLı..
AvuçLarın boşLukta kaLıyor..
Yetişemiyorum sana,tutamıyorum seni..
Ne o,yağan yağmur mu ?!
Bu yüreğime damLayan senin göz yaşın mı?..
HissedebiLiyorum sıcakLığını,kekremsi tadını..
UzanabiLiyorum sana artık..
Ellerine dokunabiLiyorum sanki..
Sanki geri dönüyorsun bana ...
Neden korkuyorsun yanımda ?..
Neden eLLerin titriyor ?
Neden gözLerin yaşLı ?
N'oLur susma birşeyLer söyLe..
Ürküyorum ,korkuyorum ...
Ve sanki biraz da ÜŞÜYoRUM...!
öLümün geLdiğini biLmemen için..
iLk kez söyLüyorum..
SENİ SEVİYORUM ...!
Ve Sanki..
Birazda Üşüyorum...!


 
 
"Geceydi...
Seni bana ; beni hayata bağlayan..
Az sonra tükenecek zaman..
Gece yollarını ayıracaktı gün'den..
Gözleri buğulu bir biçimde..."

..O yüzden hüzünlüydü gece..Gün'düz ise; güneşini artık eskisi gibi göstermiyordu. Bulutların arasında gizler olmuştu...

Bir sabah uyandığımda..Düşlerimde yer alan uçurtmadan gökyüzüne salınmıştı bir tane..İçinde mutluluk barındıran,kırgınlığın yitik düşleri kucağında,masumane sevgiler barındıran uçurtma...

"Biraz tebessüm etmeyi bekliyorlar..
Bulutlar arasında bin bir tane rengârenk düşsel uçurtmalar..
Düşmeyi bekliyorlar...
Senli düşüşlerinin çığlıklarında ki sahneme ve dilime..."

Gelişleri özlemek...Sonra aynanın karşısına geçip sensiz cümlelerde seni aramak..Yalnızlığı senin varlığınla körüklemek..Ve Hayal etmek senli sahnelerin tozunu..Hissetmek teninin kokusunu..Sadece seni dilemek...

"Arıyorum şimdi ayak izlerini, geçtiğin topraklarda..
Olmadığımız biz[li] gösterilerde..
Şimdilerde,isyanlardaki yüreğimde..
Sana dair senaryoları kabul etmeyeceğim..
Sahneme..."

"..Bu sefer ki Oyunumda yer vermeyeceğim bakışlarına, tenine ve nefesine..."

Gözlerindeki beni hatırlamayacağım..
Ya da ellerime yağan karı eritmeni..
Üşütmeyecek yokluğun artık beni..
Şehri'ne gelmeyeceğim..
Dokunmayacağım hasret kokan tenine..
Almayacak artık kalemim ve kâğıdım seni..
Hiç bir kareye..

Yazılmayacak artık sana dair..
Hiç bir cümle..
Hiç bir kelime..
Hiç bir hece..
Hiç bir harf..
Hiç bir...
Hiç...
 
****************
 
üzüLmee... 
 

Sen üzülme bana sevgilim,
idare ediyorum işte
İttire ittire götürüyorum hayatı
bilinmezliği ile...
Sen üzülme suskunum diye.
Söküklerini dikiyorum gecenin.
Ay ile yıldızları birleştiriyorum,
Gök ile güneşi,
martılar ile denizi, güzel ile çirkini...
Yaşam ile ölüm arasındaki bu maratonun
Son finalini koşuyorum nefes nefese
Sen üzülme ara sıra ağlıyorum diye
Adına yazdığım tüm şiirleri fırlatıp attım da denize
O canımı yaktı biraz.... Yoksa iyiyim ben.
Kızma bana gecenin karanlığına takılıp kaldım diye
Merak etme; güneş bana da doğacak
Beni de yakacak, içimi yeniden ısıtacak
Denizin tuzu tenimi ısıracak
Huzur; giyilmemiş bir elbise gibi
Ruhumu sımsıkı saracak.
Gelmek istersen yeniden bana
Kapım açık tüm sevdalara
Geleceğin zaman haber ver
Ya da dokun yüreğime
Gün ışığı aydınlığında

 

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*--*-*-*-*-*

 

 



Öyle derindi ki gözlerin
Adım atamazdım senden öteye...
Şikayetçi miydim...değildim
Gitmedim ben
Gidemedim,
Kalamadım da...
Bu hiçlik duygusu içimde yer etmişken
Gideceğim yollara karar veremedim
Sürgün müydüm...değildim
Yarım kalmışlığımla eksiliyorum,
Hayatla değil...
Her gün,her saat,her dakika
İçimden bir parça daha yitiriyorum
Ve nedenimin sen olmasından korkuyorum
Haksız mıydım...değildim
Ömrüm akıyor gözlerimden
Her damlada eksiliyorum,
Durduramıyorum...
Belki düştür diyorum,
Düş'tüğüm düştür...belki
Korka korka,usulca kapıyorum
Uyanamıyorum!!!
Yardım et n'lur...kayboluyorum

 

 

 

 

Olur ya bir gün tüm yüreginle bana gelmek icin yollara düsersen
seni seviyorum demeyi hayal edip bende seni seviyorum diye haykirmak istersen
sakin üzülüp gözlerinden iki damla yas akmasin...
Bu sözü duyabilmek istediginde ya musalla tasinda yatiyor olacagim
 yada bir mezar tasinda adimi okuyacaksin...
Ne mezarima kapanip topraklarimi avuclayip gözlerinden yaslar aksin
nede soguk mezar tasima ellerini degdirip dudaklarinin arasindan seni seviyorum sözleri dökülsün..

Duymak isteyipte duyamadigim sözlerin ölünce duysamda beni diriltemez...

Unutma ki ben seni bedenimde tasidigim candan bile cok sevdim
Ben seni ölümüne sevdim
Ugrunda ölürcesine sevdim...

Sen ise beni öldürmek icin her aciyi verdin ve basardin...
Şimdi mutlumusun ?

Bundan böyle yokum zaten hic olmadigim hayatindan cikip gidiyorum...
ve sana bu şiiri bırakıyorum...


Umutlarini yitirip tüketme dediler...
Oysa umutlarimin tükendigini bilmediler...

Dudak büzüp gözyaslarini akitma dediler...
Gözlerimden kanlar damladigini göremediler...

Her sabah dogan günes yeni umut getirir dediler...
Günesin düstügü yerden geldigimi bilmediler...

Hayallerini süsleyip düslerine koy cünkü
Hayaller cocuklarin oyuncaklaridir dediler...
Oyuncaklarim hic olmadi benim
Cocuklugumu ecelin kollarinda yasadigimi bilmediler...

Güller dalinda güzeldirsevgiyle saracaksin dediler...
Sevgimle sardikca yüregimi dikenlerinin kanattigini göremediler...

Gönlünce yasa kuslar gibi özgür ol dediler...
Kanadimi kolumu kirdilarucamadim özgürce bilemediler...

Herkes sevemez sevmek yürek ister dediler...
Yüregimi ortaya koyup sevdigimi bilemediler...
Sevdikce ihaneti kahpeligi yasadigimi bilemediler......bilemediler

------------------
 
Evet soruyorum sana mutlumusun şimdi?
Yoksa bu ayrılık senide vurdu mu?Gözlerinde yaşlar var mı?
Benim gibi sende ne gündüz,ne gece farkında olmadan yaşıyormusun?
Yaşadığımı sanıyorum ama yaşayamıyorum sensiz,nefes bile alamıyorum.
Hani mutlu olacaktık,nereden çıktı bu ayrılık.
Kafam bozuluyor bazen aç ağzını yum gözünü diyorum.
Hani yazma demiştin ya git inadına hergün yaz diyorum.

Ben sana o kadar alıştım ki ne hayaller kurdum içinde sen olan,
ben olan ne hayaller.
Seni ß€mbeyaz qeLinLikLer içinde kendimi ise damatLıqın saflığında ne hayaller kurdum bir bilsen.
Küçük evimizde ben seni hep özlemle bekleyecektim,sevdiğin çicekLeri aLıp qeLicektim..

Hepsi hayal oldu.Nereden çıktı bu ayrılık.
Anlamıyorum seven insan ayrılıktan bahseder mi hiç?Bu nasıl sevgi çözemiyorum.

Söylesene senin yüreğine benim gibi dokunan oldu mu?
Belkide sen benim senin yüreğine dokunan sözlerimi sevmiştin,
gerçekten bu deliyi sevdin ama neden bu ayrılık.

Unutamıyorsun değil mi beni.
Zaten ben unutulmamak için seçtim seni ve kendimi senin kalbine tutsak ettim.

Farkında olmadan zehirledim seni tatlı dilli yılanım ya ben senin kalbine akıttım tüm zehirli duygularımı.
Şimdi sen çok zehirden ölüyorsun,unutmak istiyorsun ama unutamıyorsun,
inat etme seviyorsun beni biliyorum.
Bir yerlerde beni düşünüp efkarla yaktığın sigaranın dumanında bile ben varım
yudum yudum içine çekiyorsun beni farkında olmadan iç çekişlerin oluyorum
ve bir damla olup gözlerinden süzülüyorum değil mi?
Sende mutsuzsun kendini kandırmaya çalışıyorsun,
beni arıyorsun her erkekte ama unutma
 benden sadece bir tane var.Kaybetmeden yetiş.
Söyle ey sevgili sevmiyorum seni de
hadi diyemezsin çünkü sende hüküm süren bir ben var,
tam kalbindeyim .

-----------------------------
 
Şimdi mutlu musun.?
Aylardır yolunu beklerken,
Gözlerimden düşmeyesin diye
Gözyaşlarımı içime atarken,
Sensiz geçip giden ömrüme sitemler yağdırırken,
Meğer sen çoktan gitmişsin benden.

Söyle şimdi mutlu musun.?
Sana istediğini veriyorum, alsana,
Yıkılmış bir duvarım şimdi, ağlasana.
Yarım kalmış bir masalım,
Gücün yeterse tamamlasana,
Gözlerime bakıp, yalanlar uydursana.

Söyle mutlu musun şimdi.?
Gelmen için açarken ellerimi göğe,
Gitmeni diliyorum içimden iç çeke çeke,
Gözlerimden düşmeyesin diye ağlamazken,
Haykırarak ağlıyorum, içimden çık git diye,
Yaralı yüreğime tuz bastın, merhem niyetine.

Söyle mutlu musun şimdi.?
Ben seni gerçekten sevdim,
Küçük bir çocuğun, tertemiz duygularını besledim.
Katran karası gecelere yandım, kan ağladım,
Ben sevdiğimi sahte gülüşlere satmadım sevgili,
Sana yar dedim. anlamadın
 
 
bu gece yine dolu doluyum
kalemime üşüştü bütün şiirler
aşk doluydum sana ne çok özlem yazasım var
yine akıyorlar yaşlar durduramıyorum
dualar bitti sanki
umut tükendi ayrılık çanları bile duyulmaz oldu
öfkeliyim seni benden alan her sözcüğe
karanlıklarda kayboldum sanki
sanki hiç gelmeyecek bi aydınlık
ölümden bile korkar oldum
ayrılığın ne acı geldi
oysa ölüm uğruna terketmedin mi sen beni,
demezmiydin "ben ölürsem sen ne yaparsın" diye
ölümünde ayrılığın olmazmıydı sevgili
ne farkı kaldı çekip gitmenin
ölüm bu kadar kolay mı
sen hiç öldün mü?
sensizliğin ne demek olduğunu anlıyor musun sevgili
ben iyi biliyorum
ölüm söndürüyorum her sigaramda
ben ölüyorum sevgili
ne kadar acı birikmiş mürekkebimin damlalarına
ağlamaya bile gücü tükenmiş o çok sevdiğin gözlerimin
artık ne kadar yalnızlık varsa yazarım şimdi
yalnızlığımı büyütürüm acılarda
acıları demlerim sensizliğin gölgesinde
üzeriem düşer öfken
ben ölürüm
ben öldüm...............

gittiğin yerde mutlumusun
mutluysan sorun yok
nefesime ihtiyacın yoksa
tüketirim bi kalemde senin için var olan yüreğimi
gömerim kendimi ......
 
 
--------------------
 
 
Bir yanım ölüm kokuyor bir yanım sen
Bir yanım bekle su diyor gelcek bahar kokularıyla
Bir yanım öl diyor
Gözlerimde ne yaş kaldı
Dizlerimde ne derman
Bu gece bir yanım ölüm kokuyor bir yanım sen
Bi an uzaklaşıyrum tüm dertlerimden bana ilk sarıldığın anı düşünüyorum
Bi an bende kayboluşlarını düşünüyorum
Bi an git öl deyşini düşünüyorum
Bu gece ölüm kokuyorum
Belkide sağ canımla seni mutlu edemedim
NE DERSİN ÖLÜMÜMLE SEVİNİRMİSİN
Bİ AN GÜLÜCEKSEN BEN BU GECE ÖLÜM KOKUSUNU ÇEKEYİM İÇİME
BAK YİNE AĞLATTIN BENİ SENİN DE İÇİN ACIDIMI ?
 SENİNDE YÜREĞİN PARÇA PARÇA OLDUMU
BİZ BU SEVGİYİ YAŞAMAYI BİLEMEDİK
İÇİM EZİK KULAKLARIM ARTIK SAĞIR GÖZLERİM ARTIK KÖR
 KOLLARIM ARTIK KIRIK DİZLERİM ARTIK TUTMUYOR Bİ ÖMÜR YAKTIN BENİ...........
 SENİNDE ÖMRÜN YANSIN BENİ YAKTIĞIN GİBİ..................
 
 
 

img353/2253/karanligasevdalanasin12jw9.jpg

 

05.10.2008

Özledim Seni

Gittin sen, tüm gidenler gibi...

Tam beni tamamlayacağını düşünürken, yine ben eksik kaldım. gülümseyişlerim takılı kaldı yüreğimde. sonu yok, ışığı yok bir yolda ıssız, sessiz kaldı sevdam.

Ama sen gittin; tıpkı diğerleri gibi... korkup kaçtın belki de bu sevdadan.küçük bir kızdı kocaman yüreğiyle seni seven ama sen sığdıramadın kalbine; taşıyamadın doğru dürüst... bu kadar çabuk pes edişin de ondandı belki. başka cümlelerin ardına sığınman, yalan yanlış sevdalara takılman...

Gözlerine baktığım zaman çoğaldığımı hissediyordum. öyle anlamlıydı ki; hayatın tüm gizemi senin gözlerindeydi sanki... her şey o "çakır" yeşilin içinde saklıydı. ama sen aniden kapattın o gözleri; aldın yeşili benden... tüm sırlarda o yeşil kutuda kapalı kaldı. işte ondan sonra başladı her şey... kalp ağrılarım, baş ağrılarım, gece yarılarında sebepsiz haykırışlarım...

Bana bıraktığın ve içimde kalan o "yeşil" di belki de bunlara sebep olan...kötü bir oyun seyrediyorsun, "geçecek" diyorum kendime. "bak geçince hiçbir şey kalmayacak, arda kalanlar eski sonsuzluğa uğurlanacak." diyordum. ama olmadı. geçmedi. her şey artarak daha da çoğaldı. pişmanlıklar sardı çevremi, "keşkeler" birikti içimde, "acabalar" dolaşıp durdu beynimde...
Hepsi benden bağımsızdı. hiçbir organıma söz geçiremedim. hep sen çoğalıyordun, hep sen büyüyordun içimde...

Sana dönüşmeye başladığımı anlayınca da bir direniş başlattım kendime. artık, hiç konuşmuyorum kalbimle... kendi haline bıraktım onu. ne derse desin, ne isterse istesin; hiç aldırmıyorum. tıpkı derin dondurucudan çıkmış gibi bir kalbim var artık benim. buz gibi... içindeki her şey dondu. sevgiler, sıcak gülümseyişler, arzular, istekler... belki bir gün üzerindeki buzlardan sıyrılıp artık "ben de varım" diyerek yeniden ortaya çıkar ve bana döner; kim bilir. ama o güne kadar, buz gibi "yeşil"in arkasından bakacağım dünyaya.

Senin bana verdiğin o "acı yeşil"i yaşayacağım. kolay değil çünkü, kalbimde dolanıp budaklanan o "yeşil"i bir anda kökünden sökmek. o yüzden zamana bırakıyorum her şeyi. bakmadığın bir çiçek nasıl soluyorsa, o "yeşil" de bir gün elbet solup, sararacak. hayatımda ilk kez sana açtığım kalbim de bundan böyle sadece bahara açacak; sadece bahara...

 
----------------
 
Sen bu şiiri okurken
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım
Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası
Ne de telefonların çalacak gece yarısı
Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık
Kaprislerinin hedef tahtası
Seni sana
Beni bir akıl hastanesine
Bırakıp gideceğim bu şehirden
Nasılsa kavuşamadım sana
Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
Ne yaptımsa
Bir türlü sana yaranamadım
Artık adressiz
Işıksız
Ve öylesine ıssızım
Dünlerin kadar eskiyim
Verdiğin acılar kadar paslıyım
İşte çıkıp gidiyorum hayatından
Nasılsa fark etmez senin için
Belki çok şanslı
Belki de en yaşlıyım
Artık
Pusulam hasreti
Saatim yalnızlığı
Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana
Neylersin
Yolcu yolunda gerek
Belki bundan sonra
Belki senden sonra
Adam olur bu “asi yürek”
Ve dersini alır da bu sevdadan
Bir daha
Boyundan büyük denizlere
Asılmaz kürek
Yarın bu saatlerde
Ben yollarda olacağım
Sen kimbilir kaçıncı uykunda
Masal mavisi bir rüyada
Ve elbette o korsan yüreğin
Yine pusuda
Oysa
İlk defa sesimi duymayacaksın
Sitemlerin sahipsiz
Soruların cevapsız kalacak
Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum
Tanımadığın bir korku içini saracak
Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın
Ne oldu?
Ne oluyor?
Ne olacak?
Sonra
Bir gözün kör
Bir kulağın sağır
Bir ayağın kırık
Bir kolun kesik
Düşeceksin yollara
Yani baştan başa yarım
Yani baştan başa eksik
Bütün duvarlar üstüne yıkılacak
Belki ilk defa
“Unutuldum” diyerek için sızlayacak
Ve sen bu şiiri okurken
Ayrılığımız çoktan başlamış olacak
Belki de son tesellin
Sana yazdığım “bu son şiir” olacak
Ve kimbilir
Unutulmuş bir gecenin tam ortasında
Başucundaki bir radyoda
Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak
Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına
Sana adanmış bu satırları
“Bütün şehirler uyur
İstanbul uyumaz
Ve birgün
Bütün sevenler unutur seni
Ama bu “şair yürek”
ASLA UNUTMAZ”
 
---------------------------------
 
Keşke tanımasaydım seni!
Omuzlarıma bu kadar yük binmezdi o zaman...
Gözlerim ağlamayı bilmezdi...
O kadar sık kalbim çarpmazdı böyle delicesine...
Benim de ellerim sımsıcak olurdu mutlaka...
Geceleri asla uykusuzluk çekmezdim sabaha kadar...
Rüyalarım hatta tatlı hayallerim olurdu...
Duygusuzca düşünmezdim yokluğunda günlerimi, saatleri hep...
Hiç üşümezdim böylesine ölü soğukluğunda...
Hırsım takip etmezdi beni, kötü kader...
Kan çanağına dönmezdi gözlerimin ta içi...
Kayan yıldızlardın bende farklı dilekler tutardım...
Duyardım, anlardım yanımda konuşulanı...
Hayretim bu kadar artmazdı o zaman...
Ben de gülerdim zaman zaman...
Deniz ve mehtap benim için önemli olurdu...
Hele kara saplı bıçak dostum olmazdı sırtımda...
Güneşsiz dünyamda kavrulmazdı ciğerim...
Beynim ise böylesine hırçın ağlamazdı...
Kar yüreğime damla damla vurmazdı...
Gözyaşım ruhumu daraltmazdı, benliğimi sıkıştırmazdı...
En tiz sesiyle çığlıklar atmazdı göğsüm...
Simsiyah yankılar oluşturmazdı uykumda...
Saçıma sakalıma bende bakardım...
Delicesine bütün gücümle sigaramı çekmezdim...
Ya da keşke tanımasaydım seni!!!
Keşke!!!
 
----------------------------------------
 
Konuş lütfen..
Ne oldu şimdi..
Bir cevap ver Allah aşkına...
Biz bittik mi sevgili...
Yitirdik mi yani...
Aslını istersen biliyordum... Evet biliyordum böyle olacağını... Hani bir his olur ya insanın içinde. 'olmayacak bu iş..' der ya...
İşte ben o sesi susturamıyorum en başından beri.... Buna rağmen sanaydı gelişlerim,sevişmelerim sana, satırlarım sanaydı... Hemde çıkarsız, gideceğini bile bile...
Sen yarını olmayanlardandın, çekip gitmeye alışanlardan, bu alışkanlık can yaksada, ardına dönüp bakmayanlardan...
Kim?
Benmi ağlıyorum?
Saçmalama canım ne ağlaması... Biliyordum gideceğini diyordum.. Hazırlıklıydım yani anlıyor musun? Ne zaman acaba diye soruyordum kendi kendime.. Aslında çok gittin şimdiye kadar hatırlasana.. Her gidişinde bendim gelen.. 'Bitmeyelim..' diyen bendim.. Tekrar gideceğini bildiğim halde, 'çok emek verdim ben bu aşka..' diyen bendim..
Evet...
Çok emek verdim benbu aşka.. Ben verdim anlıyor musun?.. Bitmememiz için yaptığın hiç bir şey yoktu.. Tek bildiğin gitmekti senin. Ardına bakmadan çekip gitmek, yıkmak, tarumar etmek...
Ben mi?
Tabi ki yıkılmayacağım.. Neden yıkılayım ki? Biliyordum gideceğini diyorum anlasana..
Hadi git şimdi.. Bana vakit kaybı olma daha fazla.. Rahat bırakta senden sonrasını düşüneyim..
Nerden başlasam acaba?.. Önce iş yerindeki masamın üzerinden resmini kaldırmalıyım.. Bilgisayardaki resimlerinide silsem iyi olur.. Biliyorsun 'keşke' demeyi sevmem ben.. Geçmişi hatırlamak adına tekrar bakmayacağıma göre, geri dönüşüm kutusundan da silebilirim.. Şu çerçevelerde inecek tabiki, senkapıdan çıkar çıkmaz onlarıda çıkaracağım...
hııııımmm dur bakalııım başka ne yapabilirim... Odamın renginide değiştirmeliyim mesela. Senin sevdiğin mavi olmasına gerek yok artık. Buz mavisi...
Sonraaa...  çıkarken şu komidinin üzerinde duran mavi dosyayıda al.. İçinde sana yazdığım şiir ve yazılar var, bana lazım değil artık.. Komidinin içinde de bir albüm var, onuda al bir zahmet... hıı unutmadan, o albümün altında kırmızı kadifeyle kaplı kalp şeklinde bir kutu olacak.. Gördün mü? İşte o.. onu da al, içinde bana seneler evvel vediğin ilk ve tek gül var.. Sana ait başka bir şey yok zaten. Komik değil mi? Onca yılın ardından sana ait başka hiç bir şey yokk... Sendekileri istemiyorum.. İstersem tam takır olur odan, gardorabına kadar. O yüzden hepsi sende kalsın. Hadi şimdi gidebilirsin..
aaaa taktın ama şu ağlama işine.. Ağlamıyorum diyorum neden diretiyorsun. Ortalık dağınık görüyorsun, tozlarıda almıyorum ne zamandır, anılar kaçtı gözüme heralde, o yüzden nemlendiler biraz.. Seninle bir alakası yok.. Şimdi sen gidince bir temizlik yaparım.. Süpürürüm aşkı, raflardan sevdayıda indiririm, anılarıda silerim eski bir bez parçasıyla, çeyizimden çıkardığım renkli örtüleride serdim mi ayrılığın üzerine tertemiz olur işte...
Hadi git artık, kapıyıda kapat lütfen.. Bari giderken yorma beni...
 
 

...
...
...
Gitti yüreğim...
Gitti..
Hadi gözlerim serbest bırak kendini..
Gitme sevgili..
Gitme.. Ne yaparım ben sensiz ? Nasıl yaşarım? Ne ile avuturum kendimi? Nasıl doldururum yerini?...
Varlığın acı versede, yokluğun ölümdür bana...
Gitme sevdiğim... Ne olur bitme..
Gitme..
Gitme...
 
---------------------------------
 

Görüyorum Sen yaşıyorsun. Hani Beraber Ölecektik?
Ama Ben Gidiyorum işte Ölüme, Sen ise arkamdasın..
Yan Yana Gitmeyi Nasıl isterdim oysa yaşamaya.
Nasıl isterdim Öl dediğinde Ölmeyi
Git!! dediğinde gitmeyi, Kal!! dediğinde kalmayı.
Ben Gidiyorum işte Farklı diyarlara, Hani Sen Nerelerdesin?
Aşkımız Buraya Kadarmıymış, Hayatım Buraya Kadarmıymış..
Yıllar Sonra Uyandığımda Seni Göremeyeceğim Yanımda
Ama.. Biliyorsun sende. Öpecektim yanaklarından, Sevecektim inan O güzel saçlarını..
Her Bir telinde Huzur Bulacaktım, Sevgi Bulacaktım.
Ama şimdi parmaklarımı uzatsamda, Dokunabildiğim Gözlerimden akan yaşlarım..
Dokunamıyorum sana, Yaşatabildiğim sadece hayalin..
Gecelerim, Gündüzlerim Duyabildiğim Sadece Feryatlarım..
Duyurabildiklerim Sana Olan Haykırışlarım..

Ne olurdu Gitmeseydin güzel insan, Ne olurdu Gidemeseydin özel insan..
Hani Yaşama Sevincindim? Sevinmiyormusun yani şimdi?
Yaşamıyormusun Sende Benim Gibi ?
Sendemi Bekliyorsun Sabahın Beşlerini, Şafağın Güneşlerini..
Sendemi Özlüyorsun Eskinin Gülüşlerini..
Kim Bilir? Aklında Başka bir isim, Başka Bir Cisim olmadığını..
Kim Bilebilirki Bu Kahrolası Dünyada İçindeki Güllerin Solmadığını?
Sen.. Sen Güllerimi Solduran, Günlerimi Donduran insan..
Aç ellerini Dua Et, Dua Etki Birdaha Bulasın Seveni
Bir Daha Bulasın Senin için Biteni Ve Öleni..
Ama Olmazki, Bulunmaz Dünyada ikinci Seven
Bulunmazki Seni Böyle Seven, Yemin ederim..
Ölsemde, Bu Gözler Görmesede, Tutmasa Bacaklar
Tek Doğan Güneşim, Kor Ateşim Sen Olursun.

Ömrümün Beni Savurduğu Yerdeyim, Aslında Ben Yine Ateşlerin içindeyim
Biliyorum.. Gidiyorsun Artık. Hadi Güle Güle
Hadi. Ağlaya Ağlaya Git, Yeterki Git Değilmi..
Unutma Ardında Bıraktığın Seveni, Unutma Bir Zamanlar Güleni..
İşte Bitti Bir Masal. Masaldaki Peride Sendin, Cadıda.
İyide Sendin, Kötüde.
Aslında. Masalı Anlatan Sendin, Ben ise kahraman
Bir amaç Uğruna Savaşan Kahraman.
Neyse.. Son Sayfayını Okuyorsun Masalın Şu Anda..
İyi oku hayatta en değerli şeyi öğrenirsin belki.
Mutlu Sonu Olmayan Masalı, Sonu Ölüm Olan Kahramanı.
Okuduktan Sonra Yak Bu Masalı. Unut Gitsin
Unut Gitsin, Sana Bakan Gözleri, O güzelim sözleri.

Hayattaki Son Satırlarım Sana Hıçkırıklar arasında.
Ağlama! Ağlarsan Kaybedersin.
Korkma, Korkarsan Bulamazsın
Kaçma, Kaçarsan Sevemezsin
Sev, Seversen Sevilemeyebilirsin.
Ama Seversen Sevilebilirsin..
Sevmekten Korkma!!
Seni Sevmekten Korkmadım..

Şimdi Yolun açık olsun Ey sevgili..
Mutlu ol..

-------------------------------------------

Şimdi sen gideceksin ve ben arkandan baka kalacağım.
Dur diyemeyeceğim, sesim çıkmayacak.
Susuşlarımla saklı kalacak duygularım ne kötü söz geçiremeyeceğim göz yaşlarım akacak. Saklayacağım görmeyesin diye. Beceremeyeceğim"Ağlama" diyeceksin bana, seni dinlemeyeceğim. İçimde biriken ne varsa gözlerimden taşacak dışarı. Dokunmak isteyeceksin, başımı geri çekeceğim öfkeyle; kızgınım gidişine çünkü, öfkem bir dağ gibi büyük. Ne varsa hayata dair alıp götürüyorsun benden farkında değilsin.Ya da farkındasın ama değilmiş gibi davranıyorsun. Sen kendi yolunu çiziyorsun şimdi ve doğru bildiğini yapıyorsun. Bense binlerce yanlışın ortasında tek başınayım. Oysa beklediğim sevgiliydin sen.Yorgun günlerden yıkılmış. Kimliksiz sevdalardan süzülmüş aşkımın tek sahibi. Sanki seni aramıştım yıllarca da, ararken aşk niyetine yabancı kollarda uyanmıştım. Bu yüzden kimse kandıramadı beni, dindiremedi aşka susamışlığımı. Hep eksikti hep yarım. Ne yazık ki"Bu kez tamam" dediğimde de yarım kaldığımı görüyorum.Belkide sevmesini beceremiyorum ben. Öyle ya deli sevdalar bana göre değil belkide. Dümdüz, heyecansız içimdeki kuşlar kanat çırpmadan ve tutkuyu hissetmeden yaşamalıyım aşkı. Buna aşk denilirse tabi! Bu yarım kalmışlık duygusu yok olur mu? O zaman. Peki sen biliyor musun? Bu acıya katlanmanın ilacını. Bu yürek sancısını ne dindirecek, bu geceler nasıl geçecek? Söyle yar; içimi kar gibi yakan bu ateş nasıl sönecek? Acelen var biliyorum.Gideceksin, yaşanmamış zamanları da beraberinde götüreceksin. Bunu hiç istemiyorum. Ne berbat bir duygu bu...istemediğim bir şeyi yaşıyorum ve buna engel olamıyorum. Benden bağımsız gelişiyor her şey. Çarpmanın etkisiz elemanı gibiyim. Yada bir savaş filminin daha ilk karesinde atılan ilk kurşunla düşüp ölen ve bir daha da hiç görünmeyen figuran... Haydi git, bu yol senin yolun. Dilediğince özgür at adımlarını kendin için iyi olanı yapıyorsun ya!ne önemi var gerisinin. Yaşadığımız kısa günlerin anısına sığınır, atlatmaya çalışırım bu acıyı. Sensiz olmaktan daha kötü ne olabilir hayatta ki! Bir insanın başına en kötü şey gelmişse başka hiç bir şeyden korkmuyor. Bir tek seni kaybetmekten korkuyordum, onu da yaşadım zaten!


HADİ GİT!MERAK ETME YAŞAYACAĞIM SENSİZ
OLMASANDA BU SEVDAYI YAŞATACAĞIM

-----------------------------------------

Ve sen gidiyorsun... Dünümüzü silerek, bugünümüzü kırıp dökerek, yaşananları yok sayarak, yarınımızı yok ederek ardına bile bakmadan gidiyorsun.

Ve sen gidiyorsun... Sensiz olamayacağımı, yanımdayken bile seni özlediğimi, saçının bir teline dahi dokunmaya kıyamadığımı bile bile gidiyorsun. Ben şimdi kimin gözlerinde öleceğim? Ben şimdi kimin dizlerine yatıp, kimin ellerini tutacağım? Kabuslar gördüğüm, karabasanlarla sarmaş dolaş olduğum, sehpalı hazan düşlerimde kimi uyandırıp, kimin omuzlarında ağlayacağım? Senden başka kimsenin yanında ağlayamayacağımı bile bile gidiyorsun,

Ve sen gidiyorsun... Kafamı duvarlara vura vura hücre hücre parçalasam, işkencecilerin yapamadığını yapsam kendime, kendimi içten içe yesem bitirsem, yok etsem bile, kapının önüne çıkınca gönlüm olsa da yıkık, yine alnım ak, yine başım dik olacağımı, sanki sen hiç gitmemişsin, sanki hiç bir şey olmamış gibi davranacağımı bile bile gidiyorsun.

Ve sen gidiyorsun... Sensizlikten çıldırsam, ecelim olacağını bilsem de, sana "gitme" demeyeceğimi, sana yalvarmayacağımı bile bile gidiyorsun.

Velhasıl kelam sevdiğim, uğruna ömrümü verdiğim, uğruna gecelerimi çarmıha gerdiğim, sensiz yapamayacağımı, sensiz yaşayamayacağımı bile bile gidiyorsun.

Ve sen gidiyorsun.

Git...

Beni hayallerimle, beni terkedilmişliğimle, beni sensizlikle baş başa bırakarak git. Git artık, git.

Ve sen gittin. Ve ben sensiz yokum. Ben sensiz bitmişim. Ben sensiz bir hiçim artık. Ama giderken bir şey unutmadın mı ?
Sen!

Sen var ya sen!

Sen artık bensiz bir hiç bile değilsin

-------------------------

  Gidiyorsun...

 

 

 

 

 

 


Kal Demeyeceğim Sana,
Tek Bir Söz Etmeyeceğim
Geçmiş Günler Anısına...
Gidiyorsun...
Neden Demeyeceğim,
Üzlmeyeceğim Asla.
Verdiğin Kararla Yaşa.
Gidiyorsun...
Söküp Atmışsın Yüreğini Görüyorum.
Hiç Bir Mana Yüklemeyeceğim
Bu Sebepsiz Ayrılığa.
Gidiyorsun...
Yazıp Durmayacağım Boşu Boşuna
Gitmek İçin Gelmişsin,Sen Bana
Git Sakın Arkana Bakma!

-----------

 

 

 

____________________________________________________________________

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ey istanbul!...
Ne kaldı alacağın benden...
Neye yarar tüm sokakların boş şimdi o yokken...
Onu benden aldın...
Sana yenildim bi günahkar yüzünden...
Verme istemem..Bırak üstü kalsın....
Alacağım yok senden.....

 

Bunlarda benden olsun içimden geLdi..Herşey çok güzel olmuş..;)
 

Yine akşam oldu yine sustu herkez

Şehrin karanlık, sessiz gecelerinde; belki bir ses, bir fısıltı duyarım diye bekliyorum
Ama kendi karanlığımda gittikçe kayboluyorum...


Burası çok kalabalık, burası çok sessiz

İnsanların sahte kahkahaları sağır etti beni

Artık herşeyden kaçyorum
Canlı_cansız tüm bedenlerden nefret ediyorum

Ben ağlamak istemiyorum. Gözyaşlarımın isyanı bunlar
 

 

 
 
Gidiyor musun...Bak bakayım gözlerime..Evet,gidiyorsun
 


Gidiyor musun.??
Bak bakayım gözlerime..
Evet..evet. Gidiyorsun.
Herşeyi bir kenara bırakarak, yüzünü döküp gidiyorsun.
Bu sefer ne ağlıyorum ne de başka birşey.
Yolun açık olsun bile demiyorum.
Iyi bak diyorum kendine sadece.
Donuk bir sarılış sonrası yoluna bile bakmıyorum.

 

 

 



Hayallerimi de koyuyorum çantana haberin olmadan.
Bende ne varsa sana dair al götür diyorum sessizce.
Hafif bir gülümseme görüyorum dudaklarında.
Hani bir zamanlar seni seviyorum dediğin.
Gecemi gündüze karıştırsanda yüreğimde,
Bocalasam da sonsuzlukta,
Yine de elveda gülüm elveda.
Gidiyor musun..??
Bak bakayım gözlerime..
Evet..evet.. Gidiyorsun.
Biliyorum dönmeyeceksin bir daha bana.


Ne başın olacak artık omuzumda,
Ne de bedenin koynumda.
Giderken sen, arkandan yüreğim çığlık atsa da,
Elveda gülüm elveda


 

♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥- ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥- ♥♥♥
.........................................Bu, sana
.................................Son şiirim, ey yar!
........................Bil ki; bir daha sevemem,
...............Sevilmem de, öyle kolay kolay.
..........Hem terkedilmem de dolayısıyla.
.....Ama şunu da anla; yaşayamam!
Gamsız olamam, boşverip geçemem.
.....Gezerim deliler gibi kendimden uzak,
..........Arada bir şuurum yerine gelir belki!
................Belki ağlarım, belki küfrederim.
.........................Belki de hiç gelmez bile!
................................... ''Yoktu ki'' derim
............................................Sileri- m!..
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥- ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥- ♥♥♥

Ben Sadece ''SANA'' ölmüştüm Sevgilim...!!!

Bir tek adın kaldı dudaklarımda,
Bir de gözlerimde hatıraların...
Hani dik duracaktık acıya,
Hani aynı yürekle gülüp
Aynı gözlerde ağlayacaktık sevdaya...
Şimdi yalnızlığın ipi geçti boynuma.
Yokluğun yüklendi kanbur sırtıma...


Bir tek acıların kaldı gözyaşlarımda..
Güneşi bile ağlatacak acıların..
Oysa ben yemin etmiştim,
Acıların icin sırtımı semer bileceğim diye.
Söz vermiştim,
Sensiz ölmeyeceğim diye...
Şimdi sensizlik duruyor başucumda..
Şimdi ayazlar yüregimi sorguluyor,
Ayrılığınla yüzüme vurduğun kapımda..


Söyle ne olur...
Beni unuttuğunu söyle...
Çığlığa çığlığa
Beni hiç sevmediğini haykır..
Yeminlerinin sahte olduğunu,
Ölümsüz sevginin,
Koca yalandan ibaret olduğunu vur yüzüme...
Söyle hadi...
Yemin olsun ki,
Bir damla gözyaşı düşmez artık..
Çünkü gittiğin gün,
Ben, ayak uçlarında
" Sana " ölmüştüm sevgili..


" Unutma ki; ölenler, hiçbir zaman yaşayanlar icin gözyaşı dökemezler.



 

 
 
Hiç Çektinmi Benim Gibi?

Sen hiç göz kapaklarının altında göz yaşı biriktirdinmi?
Yada görmesinler diye sahte gülen maskeler taktınmı yüzüne.
Yüreğinde alevlerden bir demet oldumu senin.
Sevdiğinden gelir gibi o Demet gülleri her gece,
her gece kendine verdinmi Kalbin yanarak.
için Acıdan sızladımı hiç sancı edercesine tükendinmi?
Ağlarken gizlice gözyaşların yerine KAN aktımı hiç gözlerinden.
Yada karabasanlarla geceler boyunca savaştınmı hiç
Ölümü hiç tattınmı Ensende hiç bu gün son günüm dedinmi kendine.
Yada bir Umutmu var hep içinde,gerçekleşmesi imkansız olan.
Nerde yanlış yaptım diye isyan ettinmi hiç kendi kendine
sonra Günah olduğunu bildiğinin icin Tövbe ettinmi her gece
sabahlara dek uykusuzca.
Korktunmu hiç uyumaktan yine gelirler diye.
Gözlerin ağrıdan sızladımı hiç,hem uyumak isterçesine hemde korkudan.
El açıp Rabbine yalvardınmı hiç,sen bilirmisin benim ne çektiklerimi.
Sanmıyorum Canım bilemesin anlayamasın sen beni.
Anlayamasın...................!

****************************************************************

'Sensiz'lik vakti geldi,çattı

...Acılı,tedavisi mümkün olmayan bir operasyona giriyor gibiyim....
Sessiz,durgun...Çıt çıkmıyor ne odamda,ne bedenimde,ne de ruhumun en dip köşelerinde....'çıt' yok!


Çok ses çıkardım şimdiye dek....Sustum sandım ama konuştum.Bazen bağıra çağıra,bazen de sessizce anlatmaya çalıştım....Anlamadın?


Anlatmaktan vazgeçtim çoğu kez...Pes etmek değildi,başka birşey,tanımlayamadım...Şimdi sorsan yine açıklayamam....Zaten faydası da olmaz....Anlamsız!....
Anlatmaktan vezgeçtim.Pes etmedim,yılmamalı....Ben de anladığın dilden konuşmaya çalıştım.Başarabildim mi,sormuyorum sana!...Cevabını merak etmiyorum.

*Şu an tek merak ettiğim bunun senin eline geçip geçmeyeceği....Okuduğun an ne hissedeceğin....
Bunları öğrenmemi imkansızlaştıracağım saatler sonra.....
Evet,saatler sonra.....
Kendimi yalnızlığın kollarına attım...Senin kollarına değil....ki bana hiçbir zaman sadık olmadılar....Ne gözlerin,ne bedenin,ne dilin,ne sözlerin....Ne de yüreğin!...

*Sözlerinle dolu herşeyi attım.....Kalamazlar bende....


Sesini unutmaya mahkum ettim kendimi....

Çabalıyorum işte...Yapmalıyım,artık biliyorum....


"Unut kahrolası!...." diye sesleniyorum beynime,kalbime...



Mektuplarını,bana yazdıklarını,sevdiğini anlatan cümlelerini,aklına gelen ne varsa....Son bir kez okudum....
Keşke,gerçek olabilselerdi.Ya da dediğin gibi gerçekliğe yaklaş-
saydı....'Neden??' çığlıklarım odada yankılanmakta şimdi.....Sadece soruyorum kendime 'Neden?'....Ama bu soruyu kendime değil,sana sormalıydım,değil mi?...
Şarkılarımızın hepsini silmeliyim hafızamdan....Her duyduğumda...hayır,kesinlikle silinmeli!....


"Kes sesini!" dedim yüreğime,şimdiye kadar....Dinlemedi,hep sana koştu....Hata ettiğini göstereceğim ona da...



Saatler kaldı,yalnızca saatler!....


*Duvarımdaydı fotoğrafın....Kaldırdım!...Yetmedi,

yaktım


!Yan ışını izledim....Biliyor musun,aynı benim canımı yakışın gibiydi....Yavaş yavaş,sezdirmeden -sen öyle sandın- ama en sonunda kül....Ardında sadece 'kül'.... Düşün şimdi,senden bunu istiyorum ama,düşünmene bile gerek yok değil mi?Söz konusu benim değil mi?
Düşünme beni,hatta hiç aklına getirme....Hatırında olmayayım!....

Yalanlarını da al,çık hayatımdan!....Ağır geldiler bana....Gitmelisin artık benden!....


Giiiit!....
Ama,dur....Kal...




Ben...Bekle!...

*Hayır...."Seviyorum"demeyeceğim....Ben,ben...gide bilirim...Cesaretliy im,merak etme....Yine diyorum sana...Göreceksin....Ve bir daha beni hiç göremeyeceksin....
-Saate bakmadım,kaç saat sonra,bilmiyorum....-

Sadece gitmeni istiyorum şimdi....Git!...
*Seni merak etmiyorum,sen....umrumda değil!....Evet,umrumda değilsin!...Ben?...Kendim de umrumda değil,ben kendimi unutalı çok oldu....Anlamadın dedim ya,anlaman çok zor....Hatta imkansız!....
"Anlıyorum","Anladım"lar her söylenişinden sonra ispat etti anlaşılmazda olduğunu...

*Bir tek senden gelenleri imha etmedim -ya da imha etmeye çalışmadım- benden sana giden tüm sözler,mahkumiyete girdi...Artık hiç özgürlüğe kavuşamayacak cümleler.. -Zamanım daralıyor...İstesem de özgür bırakamam hecelerimi...-



Bittin sen,bende....
Bitiş bende daha önce başladı...
Somut bitmişliğe tanık olacaksın,bekle...Saatler sonra...

Canının yanması nedir bilir misin?...
Nerden bileceksin!...
Bilsen de can yakmak kadar iyi bilmezsin,eminim.....

Saatler dedim ya,saatler sonra!...

Ama şimdiden...elveda!....



*Merak ediyorum hala bu eline geçince ne hissedeceğini...Tüm sevdiklerim,sevenlerim!Affetsinler beni...
*Sözlerin hala kalbimin en kuytularında,zihnimde....
*Fotoğrafın yanımda,sol yanımın üstünde duruyor hala...
*Sana olan hiçbir zerrem eksilmedi...Son anımda bile mektup yazıyorum işte....Saatler sonra ya da günler...Sen bunu okuduğunda,anlayacaksın!...


*"Elveda!" dedim...Ancak,son sözüm o değil...


Seni seviyorum!...
Seni seviyorum!...
Seni seviyorum!..

*************************************************************

 

 

İstersen hiç başlamasın
Yarım kalsın.
Öyle olduğu yerde .
Belkide daha iyi olur ne dersin?
Daha fazla hayal kırıklığının ne sana ne de bana faydası olmazki.
Onca yanlıştan sonra aşkın çokta fazla önemi olmaz,olmuyor..
Kırıla kırıla onaracak yer kalmıyor yürekte.
Kaçıncıya onardıysak o kadar kırıldı işte .
Yarım kalsın daha iyi.
Tadı başka tenlerde arasakta birbirimizi,ihmal ettiğimiz onca duygu ve diğerleri.
Hüzünler..
Kaç mutluluk bu hüzünleri yok edebilir.

Matematiğini aşka dök bakalım, ne kadar koruyucu oluyor mantığın.
Bunlar değil benim isteklerim.Biliyorsun bunlar değil..
Beni iyi tanıdığını iddia ederken geçmişmiydi aklından aslında beni ne kadar iyi tanımadığın?

Yarım kalsın,eksik kalsın,bittiği yerde yani,
bitirdiğin KALPTE kalsın bu aşk !
Ve başka hiçbir tenden sorma yenilgilerini,terkettiğin sevinçlerini bende kalsın,hayaller kalsın,öylece olduğu yerde!
eğer böyle olmazsa yıllar sonra tozlu raflarımızda bile bulamayacağız birbirimizi..

Bırak halatlarını,
çöz attığın demirleri,
yak dalgalandırdığın beyaz bayrağını,
yapay sevinçlere bürün,
sahte kahkahalar at,
kazı kendini beynimden ve
git.
bir daha da sorma kimseden.Geçme hayallerimden,
karda yürüdüğümüz yolun her taşını sök ve
git.
Yaşanmışlıkları nasıl olsa unutursun,unutulur,neler unutulmuyorki..
Yeniden aşık ol,tutul benim gibi..

İşte o zaman,
kimsenin gamzelerini farketmediğini anladığın zaman,sakın geçme aklımdan,
sorma beni başka tenlerden..
O zaman hiç yapmadığın bişeyi sakın yapma,

sakın beni anlamaya kalkma..

 

****************************

 

bunları yazan ben değilim aslında
parmaklarım hareketteyken düşüncelerim kopuyor benden
aslında okadar çok gülerim ki hayatta
biriken hiçliğimin patlaması olsa gerek
hala nedenini bulamıyorum karamsarlığımın
güneşlerden mi bahsetsem kara bulutlardan mı
yada isteksizce susup ağladığım zamanlardan mı
belkide yaşadıklarım ilgi çeker sizler tarafından
bilmiyorum ama yine ağlıyorum
askıda kalmış binlerce düşünce
kimi acıtıyor, gözlerini kapat diyor
kimide anlamsızca gülmemi söylüyor
inanmak istemiyorum yalanlara
yinede hoşuma gidiyor kandırılmak
çektiğim acılar kahkalara boğuyor bazen beni
mutluluğuma ağladığımda oluyor çoğu zaman
merak ediyorlar kişiliğimi
soruyorlar sevmelimiyim sevmemelimi
çözülmezsin dedi biri
lanetlendim o günden beri
anlamadım ki bende beni
boğuyorum bütün sevdiklerimi
önce zevk duyuyorum deli gibi
sonra haykırıyorum sende bırakma beni, emi
gidiyor tüm gelenler
gelenler gidiyor birer birer
giden benlerden geriye bırakıyorlar bana keder
son kalanımsın sende gitme yeter..

 

 

 

 

 

 

 

Bir gün ölürsem
Hiç istemeden
Beni bir ağacın altına
Ama denizi de görsün
Bırakın

Ellerimi iki yana uzatın
Hiç tatmadığım birşeylere sarılacakmışım gibi
Üstümde hiç birşey bırakmayın
Ben hiç çıplak kalamadım ki

Özler mi rüzgar saçlarımı okşamayı
Söyleyin geri getirsin rüzgar gözyaşlarımı

Bir gün ölürsem
Hiç istemeden
Beni bir ağacın altına
Ama denizi de görsün
Bırakın

Sevdiğim kadın başucumda saçlarımı okşasın
Uçan kuşlarıma sahte dostlarıma serbest
''Ama annem n'olur ağlamasın''

Özler mi rüzgar saçlarımı okşamayı
Söyleyin geri getirsin rüzgar gözyaşlarımı..


 

 

 

( Hiç düşündünüz mü kendi ölümünüzü?…  Kendi ölümüne, belki cenazesine ağlayanlar var mıdır acaba aklına getirdiği zaman benim gibi, bir başka kaçık var mıdır?.. Hani olur ya,  sevdikleriniz, sizi sevdiğini düşündükleriniz, geride kalanlar, ah vah ile, kimi sahte, kimi garip ve çaresizce bakışlar, düşünceli gözler… Hani olur ya, belki annenizdir yüreği parçalanan, (zaten en çok  odur, gözlerimi dolduran, annemin gözyaşları içindeki yüzü, insanın ölmeyesi geliyor, düşüncede bile, onun üzüldüğünü görmektense ) belki kardeşiniz, belki de hiç ummadığınız bir başka dostunuz…  Mümkün olsa bir televizyon hüznüyle dışarıdan görülebilse, sizi kıranlar, parça parça edip yaşarken seyredenler, nasıl bir sahte yüzün arkasında pişmanlık yaşarlar, cenazenizin arkasından, kimbilir? )

 

 

 

 

bir gün olur da ölürsem
mezarıma güller koyun
cenneti eğer görürsem
rüyanızda beni duyun
sakın ağlamayın öldüğüme
benim için kurtuldu diyin
zaten yaşasam ne olacak

ölüm gelip yine ..beni bulacak...
ben yokken kader kime vuracak
hatıra kalacak tek bir üzüntüm
karanlığa karışacak gündüzüm
ağlayacak mı acaba gül yüzlüm

 

 

 

 

Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omzunda ki değmeli yanaklarımdan
Birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin göz yaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca oh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür her gece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.

 

 

 

Mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da

Herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım

Savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim

Sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmışım

Mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da

Her şey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım

Sonuna kadar aşk ya sadece inanmışım

Koşmuşum düşmüşüm kalkmışım

Sevişmek sevmekten gelir inanmışım

Elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki

Bize bir şey olmaz sanmışım

Mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da

Soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım

Aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim

Sonunda bedenim sağlam bulunmuş yüreğim paramparça..!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Image Hosted by ImageShack.us

 

 

Karanlık Sokakların Isyankar Delikanlısıyım
Kınamayın Kızmayın Isyanıma,napayım Sevdalıyım
Acılar Yakamı Bırakmaz Mutluluk Yanıma Yaklaşmaz
Günden Güne Eriyip Gidiyorum Umrundamı Dünya
Sadece Izle Yokoluşumu Sevmeye çalışma!
Gurur Duy Biraz Kadere Direnişime Ve Sana Olan Bu Sevgime
Isyankar Bi Berduşum Bu Aşkın Yolunda
Isyanım Kendime Sana Ve Bu Aşkına
Elini Tutsam Alışkın Değilim Bırak Diyorsun
Ayıpsa Ayıp Utanmam Işte Yazıyorum
Sonrada Anası Tipli Piçlerin Içine Düşüyorsun Görüyorum
Isyankarım Belki Ama Duygusalım Birazda
Seni Düşünüp Düşünüp Ağlarım Arada Sırada
Kapılmışız Işte Kurt Kapanına Kurtuluş Yok Tek Başına
Uyaranlara Kulak Asmadım Düştüm Aşkın Yoluna
Eğer ölür Gidersem Bu Yolda Sen Hiç Kafanı Yorma
Benden Kurtulamayacaksın Cehennemde Kalcaz Zebaniler Arasında
Ben Isyankar Sende Günahkar Olunca!....

 

 

 

Bizdeki aciyi çekmeyen bilemez,
Elimizde kadeh birgün eksilmez,
 Biz severiz bizi kimseler sevmez,
Adimiz serseri kalbimiz degil.
 Dertlidir sarkilar dilimizdeki,
 Bir ömür çizgisi yüzümüzdeki
 yagmur degil,Yastir gözümüzdeki,
Adimiz serseri kalbimiz degil.
 

 

Bir gün ben ölürsem, ölüverirsem bir gün aniden, nefesimi nefesinden sayanlar ağlamasın arkamdan… Ansızın duyarlarsa gittiğimi, hep çekip gitmekten yanaydı  böyle, birden bire gidişi isterdi, duası kabul oldu, desinler… Anam ağlamasın, kardaşlarım,  arkadaşlarım, sevenlerim  bir şiiri yaşadı, hüznü yaşattı, arkasında sevgiden bir dünyayı, şiirimsi kılıp da gitti, desinler…

 

Desinler yaşandı ve bitti küçük bir çocuqun masalı, büyüyemeden, yaşandı ve bitti günler aydınlığa erişemeden,  ışığı aynayla birleştiremeden, geceye gündüzü katamadan, yaşandı ve bitti kısa bir film sahnesinde bir minik reklam arası gibi hayatı, desinler… Bir gündü, sabah çiçekleriyle açtı gözünü, öğlen ve ikindin arası savaşını barışa kattı, gecede uykuya teslim oldu, işte bir günde yaşandı bitti her şey, desinler…

 

Bir gün ölürsem, ölüverirsem bir gün aniden, umuda ve yaşama yaptığı savaşı kazandı, gülümsemekten yana, iyilikten yana ne varsa bildiği, onu yaşadı, desinler. Desinler iyiliği enayice de olsa paylaştı, kıymet bilinmesini umursamadan yaşadı, yaşandı ve bitti küçük bir çocuqun kısa filmi, desinler…

 

Uğruna savaştığım, kalbine tohumlar ektiğim, fidanını büyütememiş, sevgiyi almaktan başka bir tanımla anlayamayan insanlar, kırmızı bir gülün kokusundan çok sihrini koklayamamış olanlar, o sihri yaşamından kılamamış olanlar, hiç eline diken  batmamış, gülden nasibini almamış, umudu ve mutluluğu kendi gözlerindeki aynadan görmüş olanlar, ne derlerse, desinler…

 

 

birgün ölürsem

 

sakın korkma başka sevgiden,
İnan üzülürüm eksik olursa mutluluk yüzünden.
Sen bilmeden, seni her gördüğüm de gülmüyorsan,
Ben de gülmem hep ağlarım gittiğim yerden.

Eğer birgün ölürsem sakın unutma beni.
Unutma sesimi, sevsen de başka birini.
Biliyorum unutmazsın gözlerimi,
Öldükten sonra bile izlerken seni.

Eğer birgün ölürsem hatırlama bana kızdığın anları
İstemeden yaptığım, seni üzdüğüm anıları.
Beni hep hatırla sana gülerken, söylerken aşkımı,
Hatırla hep sana adamak istediğim canımı.

Eğer birgün ölürsem bir öpücük yolla yeter ardımdan.
Sakın bir parça kopmasın canından, ayrılmak zor gelse de cananından
Son soluğum eğer çıkarsa yanımda sen olmadan
Bil ki son sözüm sana veda, ne kadar çok sevdiğimi söylerken.

 

-------------------------------------------------------------------

 

 

Bir gün ölürsem sokak ortasında, kalsın cesedim tam orada evet tam orada...

Dokunmayın bana,

Ağlamasın kimse ve ağıt yakmasın anam.

Köşe başında dizilsin gençler, her tesbih adedince estagfirullahta ansınlar beni. Yıldızlar gibi ışıl ışıl olsun sokak lambaları, gölgemi aydınlatsın sadece.
Bırakın gelsin duvarlar üstüme, ezilecek bir şey kalmadı ki bende neden korkayım. Yalnız bırakmayın beni sadece onu isterim sizden ve onu dilerim sevdiklerimden.

Müsaadenizle gidiyorum ben...

Gardiyanım çağırıyor, uykuya dalmam gerekmiş. Cesaretim yok gerçi gitmeye, ne gelir elden prangalar vurulmuş zindanlara yol almışız. Yangınlar hasretlik çeker olmuş kirli amellere, Dervişler 40 yılı barındırırlar nefislerinde ama 1 dakikaya iç ederler girerler derinlere. Ben neyim ki seçme şansım olsun Dervişler varken.

Çürümüş bir akıl izindeyiz, peşinden aval aval sürükleniyoruz...

Hıncımızı alamadık ki kaldırım taşlarından, sökemedik lazım olduğu zaman, fırlatamadık mahlûka. Körün evinde ebecilik oynadık, güvendik kendimize sırtımızı yasladık rahatlığa. Akıl aldık çürümüş zihniyetlerden, yanlışa sürüklendik kana büründük. Sona yaklaştığımızda geç kaldık, ama farkına geç kalınca vardık.

Yolunu kaybetmiş hayat, dallarımızı kırmış...

Bir hayal peşinde gençlik gider, durduramazsın zamanı. Yolunu kaybedersin hayatta, nefesin yetmez o vakit kurutursun yapraklarını. Savrulursun sağa sola, rüzgârdan değil vedalardan. Tersine döner hikâyeler, kana bürünür dalgalar. Şarkılar susar, asilik biter, yıldızlar kayar ve yangın başlar. Hayatı bulduk velâkin yetişemedik.


Dedim ya bir gün ölürsem sokak ortasında, kalsın cesedim tam orada evet evet tam orada...

Dokunmayın bana,

Ağlamasın kimse ve ağıt yakmasın anam.

Cesedimi yıkayın hızlıca ve götürün beni toprağa. Gözyaşlarımı saklayın, üzerime dökersiniz. Ve beni unutun, varlığımı kimse bilmesin.
 
 
Bir gün ölürsem YANLIZ öleceğim

Bomboş bir odada olacağım.
Duvarlarda örümcek ağı ve nem
Yerlerde toz ve böcekler olacak.
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

Öldüğümü kimseler duymayacak.
Yalnız odamdaki böcekler bilecek.
Bu dünyadan çekip gideceğim
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

Arkamdan ağlayan bir sevgilim olmayacak.
Kimse benim için ağıt yakmayacak.
Öldüğüm sadece polis kayıtlarında yazacak.
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

O odada ecelimi bekleyeceğim.
Azrail canımı alırken ağlamayacağım.
Dimdik durmayacağım kendimi salacağım
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

Mezarıma kimse gelmeyecek.
Kimse bir demet gül bırakmayacak.
Benim için tek duayı sadece imam okuyacak
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

Gözlerimdeki o ışık artık olmayacak.
Kalbim artık aşk ile atmayacak.
Sessizlik ve karanlık cesedimi saklayacak
Bir gün ölürsem yalnız öleceğim

Haftalarsa sonra bulunacak cesedim.
Kokmuş bir halde kurtlar içinde.
Bir süre sonra anlayacak polis neden öldüğümü
Ve katilimin de Yalnızlık olduğunu...............
 
 
Hayatında bir kez olsun bana bir iylik yap ve seni unutmam için bana yardım et. Bundan sonra gizli numaradan açılan hiçbir telefona, attığım pişmanlık dolu mesajlara, kapına isimsiz bırakılan hiçbir mektuba cevap verme. Şarkımızı, resimlerimizi, adımı sildiğin gibi sil defterinden.

Gel desemde artık gelme...Biliyorum bu gidişin dönüşü olucak.Yokluğun beni bir duman gibi savurup yollarına dökecek.Seni bir kez olsun görmek için çıldırırcasına kendimi parçalara ayırıp önüne atıcam. Bu yüzden geceleri Odanın perdesini iyice kapat ve dışarı bakma.Sabahları aynı otobüs durağından okuluna gitme. Saçlarının sarılığını siyahlarla kapatıp sana aldığım montuda artık giyme.

Seni unutmam için bana dua et ve ne olur karşıma çıkma
..

 

 

 

 

 

 

 

 

28 Temmuz

yaLanda oLsa Bitsede heRSey bOsveR Sen heRSey qüZeL oLaCak De..

 
"Her şey güzel olacak" diyor içimden bir ses. "Her şey güzel olacak"...
İnanmak istiyorum. Her şey güzel olsun istiyorum. Her şey bitiyor.
Canımı yakanın ne olduğunu bilsem,
uzaklaşsam ondan, ulaşamasa bana, yanmasa canım bu kadar.
Çeksem gitsem, çok uzaklara gitsem, kendimden gitsem,kafamdakilerden gitsem,
zorunluluklardan gitsem, sorumluluklardan gitsem,
upuzun,sapsarı bir kumsalda sıcak kumların üzerinde yatsam.
Uyusam, bir daha uyanmasam. İyi gelse gitmek bana.
Her şey güzel olsa.

Bir masal anlat bana. İçinde hiçbir şey olmasın.
Sadece sessizlik olsun. Güzel renkler olsun. Huzur olsun.
 Gözlerimi kapatıp hayal kurayım ben de.
İçinde hiçbir şeyin olmadığı bir hayal. Mutlu olayım.
 Güzel şeyleri çağrıştırsın sözlerin. Ne anlattığının önemi yok.
 Bana bir masal anlatsan. Sadece sussam. İyi gelse susmak bana.
Her şey güzel olsa.
Gözlerimi kapatsam, sussam, sussam, ağlasam.
Silinse her şey. Herkes gitse. Gerçekler bitse.
 Sadece bembeyaz bir gün kalsa bana. Bomboş bembeyaz bir gün kalsa.
 Bomboş otursam ben de. Konuşmadan. Dinlemeden. Görmeden.
Sıkıldığım ne varsa silince düşüncelerimden. Her şey geçse.
Geçmek iyi gelse bana.
Her şey güzel olsa.
 
Bir masal yaşat bana. Her şey geçecek de.
Çok mutlu olacaksın de.
Sana acı çektiren ne varsa bitecek hepsi de.
 İnandır beni. Her şeyin geçeceğine.
Güzel olacak her şey de.
 
 

Her şey bitse de.
 
**********************************
 
aŞk Canımı aLDı DuydunMu  ¿
 
İçimdeki acıları daha yeni dindirmiştim...
Daha yeni bitmişti yüreğimi uyutmak için söylediğim ninni..
Yüreğimin kanamasına neden dikenler battı..çıktı!!...
Sen düşünme beni!!
Ağlamam durdu!!
Verdiğin güllerin dikenleri yoktu, rengi yoktu...
Acılar gözbebeklerimde, aklım sende..
İçim kurudu!!

Sevdan yine bende!!.....
Dönüp bakmam bundan böyle gözlerine..
Bakma sende kanayan ellerime...
Dikensiz güllerin bu sefer kokusu battı..çıktı...
Sen düşünme beni...
Kan kaybım durdu...
Seni sevişim nedensiz,
Nedensiz yürek ağrılarım,
Elimden gelen birşey yok,
Ben ağlarım...
Bölüştüğümüz ekmeğin bende hep sıcak kalsa da
Dönüp gelmem bunca zamandan sonra sana
Arama gönlünün kilidini
Kalbinin kapısındaki nöbetim
son buldu.....
Ağlamam durdu!....

Kan kaybım durdu!...
Aşk canımı alacak!...der dururdum.....
Aşk canımı aldı!!! Duydun mu...?
 
**********************************
 
Sana UqurLar ßana Geçmi$Ler oLSun!..
 
Seni bana anlatan bütün hüzünlü şarkıları idam ettim bu gece,
 ben de varlığın son nefesini vermekte,
yaşadıklarım toz pembe bir yalan,
dünyam diye bildiğim sensin geçmişimdeki en acı hatıram.
Aşktı bunun adı diye acı hatıralara sarılmak yetmiyor artık,
 bu kadar yok olmuş,tükenmişken.
Düşüncelerimden sürgün etmem gerek;
Seni
Senli günleri
Sensizliği
Sonu hüsrana gebe olan bu aşkı
İşte bu yüzden;
Gözlerimin aydınlığını karanlığa hapseden,
Beni hiçliğe sürükleyen,
Düşlerime izinsiz gelen
Seni terk etmek istiyorum içimdeki hakimiyetine rağmen.
Kolay olmayacağını biliyorum ama denemek istiyorum.
Sana o kadar yenilmişken bir kere de kendime yenilmek çok koymaz bana.
Adının geçmediği bir hikayede,
teninin kokusunun ulaşmadığı memleketlerde uyanmak istiyorum,Sırf varlığına inat.
Senin olmadığın bir yalnızlığa özlem,
aşksız da yaşayabileceğimi gösterme telaşı benimkisi.
Diyeceğim o ki üstüne alınma,bunun senle aşka değil benliğimle alakası var.
Bilirim canım çok acır,
yüreğimde inceden sızlayan bir melodi olursun;
ama seni sevmek acı çekmekse,sensizlik zaten acının kendisiyse o zaman varlığına ne gerek var ki.
Bir şiir var ezberimde,nefes nefes okuduğum ve gözyaşlarına boğulduğum;
Bu sefer gerçekten gidiyorum
Dönüşü olmayan bir yol bu
Senin adının geçmediği
Varlığının değer taşımadığı
Anıların hükmünü yitirdiği
Hüznün,acının son bulduğu
Bir hikayede başroldeyim
İşte gidiyorum ben sevgilim.
Gün gelecek hiç sevmedin mi diye soracaklar belki de,
korkma seni sevdiğimi inkar etmeyeceğim o zaman,
çok sevdim bir gülüşüne bir ömür adadım diyeceğim utanmadan sıkılmadan.
Ama gururla; değmezmiş demeyi de unutmayacağım.
Sessiz ve sensiz geçecek günlerin
Yüzüme kattığı gülümsemeyle
Yaprak misali savrula savrula
İçinde senin olmadığın düşlerimle
Seni sana layık görerek işte gidiyorum
Yüreğimdeki melodinin huzurunda,dudağımda yitik bir aşkın şarkısı ile yol aldım,
senden uzaklaşıyorum.Bana uğurlar,sana geçmişler olsun!!!
 
**********************************
Kimsesiz Sahipsiz ßir Mektup .
 
Bu mektup sana…hani eskiden canım dediğim sen vardın ya işte ona bu mektup…
Belki hüzünlenirsin diye göz yaşlarımı akıtmadım korkma mektuba…
Bakarsın hatanı anlarsın incitmezsin bir daha kalpleri diye yazıyorum
Korkma ben alıştım yaşamaya senin bıraktığın o kırık kalple…
Şimdi nerdesin ne yapıyorsun kimin elini tutuyorsun yada kime aşkım diyorsun bilmiyorum...
Ama sakın incitme onların kalplerini…
Benim suçum demek ki seni çok sevmemmiş…
Yoksa sen bunları yapacak biri değildin,belkide…
Hatırlıyor musun o günleri hani birbirimize seni çok seviyorum derdik…
Ne kadar güzeldi o günler sana anlatamam çünkü anlamazsın!
Hiç düşündün mü bilmiyorum bensiz yapabilir mi acaba diye
Ama hiç zannetmiyorum çünkü sen bencil bir kalp taşıyorsun biliyorum…
Hani senin için her şeyi yaparım derdim, bende yaparım derdin hatırlıyor musun?
Ama sen hiçbir şey yapamazsın çünkü sen sadece arkadan vurursun…
Belki hüzünlenmişsindir, dur bekle pencereden dışarıya bak gözünü kapat
Ve biraz bekle… Evet unuttun değil mi yazdıklarımı!
Hayır deme kendini kandırırsın, beni kandırdığın gibi…
Bu arada bizim şarkımız vardı hatırladın mı?
Ben hiç unutmadım ki çünkü hep onu dinliyorum…
Yalnızlık… Bilir misin bu duyguyu?
Ben çok iyi bilirim çünkü aldatan bir kadın gibidir yalnızlık…
Karanlığı bilir misin peki?
Çok çaresiz kalırsın hani tutunacak dalın kalmaz ya işde öyle bir şey…
Nerden bileceksin ki..!
Şimdi ben hem yalnızlığı hem de karanlığı yaşıyorum senin umurunda olmasada…
Belki geri dönmek isteyeceksin bana
Sanacaksın ki bende döneceğim sana
Ama yanılıyorsun,sana bir sözüm var ve tüm cesaretinle kazı beynine;
- BAZI ŞEYLER AFFEDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜKTÜR,
AMA AFFETMEK BÜYÜKLÜKTÜR…
SENİ AFFETMEK BÜYÜKLÜKSE,BIRAK YALAN DÜNYADA BEN KÜÇÜK KALAYIM!..
Evet…bir şelale kadar hırçın geldi sana belki yazdıklarım;
Ama su kadar berrak duygularımla akıttım sayfaya merak etme!
Sen zaten merak etmezsin ki!
 
**********************************
deFoL!
 
artıq seni anmıcam Lanet oLası..!
hatırlamıyacagımda...
ölü oLarak KabL edeCeqim Seni ..
HatırLadıqımda iSe İçimde bi Rahmet  bi duaa bi BEDDUA oLarak kaLıcaksn..
sen qit defOooOL yanLızLıqım qeLsin banaa..
 
 gitde DertLerimLE ßırak ßeni ßaşßaşa...
seN anLamıosun ya ßi türlü ßelki yanLızLıqım ßelki dertLerim anLar...
 yada ßitmek üzre oLan kahrOLası UmutLarm...
DEFOLLLLL ben seni zaten sevmedim ki ..
bakarken qülüşünüü yaptıqın nazıı ettigin cilveni sewdimm...
 ezilmei yok olmayı sewdim ..
isyanı sevdim cogu zaman ..
beni her defasında içkie qötüren ayaklarımı sewdim ..
neyse sen smdi defol ...
bende qülerim elbet.. bende sewerim elbet..
yazın baharı sewişi qibi ..çölün yagmuru bekleyişi gibii
uçurumlarınn ölümlerin denizlerin beni sewdiqi qibi ..
bende sewicem .....
 
**********************************
 
22 Temmuz

 

 

Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi…
Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne…


Sen bulanıklaşsan da, gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü… Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları, ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni…
Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum. İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye… Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde, sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine. Utancımdan … alışık olmadığımdan belki … belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye, korkumdan.. Farkına varamadım gerçeklerin.. Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; … eğer, denizlerden çaldığın dalganın, bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim, mayasız öperdim seni.. Özüm’süz …


Güzel kelimeler istiyordum senden … Ay ışıklarıyla yıkanmış, okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı, okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı …


Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa… terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın … Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için, sen görünce beni böyle çaresiz, beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimi..Sen, biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlime.Oysa ben susmanı bekliyordum.. birde ıslak bedenimi sarmanı… bir “NEYİN VAR SENİN” e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim, ama sen … yoktun..!


Yıllar geçti aradan.. ve farkında olmadan…
Adımlarım daha büyük, daha hızlı ve daha sağlam…
Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı. Ve hasretinin bitime uğraması gerekti. Eylüldü.. hüzün mevsimiydi.. nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum, “Vatanım” diye değil! Sen dön diye…


-Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum.. Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken, göz yaşlarımı tutamadığım … hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde, düşünüp de derinlere daldığım….
Hatırladın mı?
Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık..
Gözlerime durulmayı öğrettim..
Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye..
Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını, sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! !


Gitme Sevgili!
Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana.. yüreğim yüreğinde.. Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz.. Ya dünümü ver, yada hakkımı! çok mu arzu ettiklerim?
Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum.. al beni de gözlerine…

Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık, her parselinde acı ve göz yaşı… Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde.. Dudaklarından dökülmedikten sonra, adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki?


Evlendim…Soğuk duvarlarında, gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde, bedenimi saran başka kolları sen zannedip doyasıya, hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi..

Evlendin…İkinci sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim… Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu… Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için… Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim … Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin… Arsız gönül kuşun konmuştu bir başka evin bir başka penceresine…Açar mıydı? …


Yıllar geçti aradan … farkında olmadan.
Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim… Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın? Ben, kaybolmuşluğun sefasını sürerken, sen, bensizliğin nedametini çekiyorsun… Hissediyorum bunu…Ne ektin ki biçesin?

Beni arıyorsan;
Yokum! !
Sisle çevirdiğin bu evren, artık benim olmadığı kadar, seninde değil! !
Zaman hızla akıp gidiyor..
Yıllar sonra bugün, bakıp da halime gülmeyeceğim… Gözlerime durulmayı öğrettim…
Dudaklarım, dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık..
Erkekçe, namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden;
Arkasına bile bakmadan…

Dur! !
Yaklaşma…
Yollarına toz olduğum sevgili! !
Dudak büktüğüm gidişine…
Yüz eskittiğim zamanla..
Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! !
Dokunma ellerime..
O eller ki, zamanın bir köşesinde, okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller…


Git..

Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi…
Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne… 

 

 


 


 

Bir sabah,
Zamanı durdurdun sen...
Ayrılığı ekledin sonbahara
Mevsimin bütün bulutları,
Gözlerimde birikti de
Ben yağamadım bakışlarına...

Söyle!
Hangi güneş
Baharı getirecek şimdi bana?
Kadehimiz ayrılağa kalkmadı ki hiç
Ben nasıl içebilirim yokluğuna...

Belki,
Zamansızdı sevgim
En az gidişin kadar!
Elde değil bu.
Sen hiç eylülde sevip de
Vakitsiz hüzünlere beyaz bayrak salladın mı?
Bilemezsin sevdiğim...
Nasıl da koyuyor adama güzün geri kalanı...

Doğduğum gündeyim şimdi.
Yoksun...
Bir başıma içip,
Kağıda gidişini karaladım...
Hazanda sevmek akıl kârı değilmiş sevgili
Anladım...
 
 

Gerektigi kadar sevilmeli sevgili ve gerektiği kadar verilmeli değer

 

 

Aşk bilmecesinin en kısa sözcüğüdür "acı"
Ya çekersin uzun uzadıya sancısını
Ya da acı vererek sevgiliye,çıkartırsın acısını..


Kıyamadım...!

 

Sözcükler dizildi boğazıma bir bir..
Sölemek istedim, söyleyemedim..

 

Kıyamadım kıymetlim...!

 

Yutkundum..
Yutamadım..

 

Nefsimi zorlayan yerde, tam orda işte, kala kaldı sana dair söyleyecegim tüm sözler..

 

"Ya haykırmalıyım tüm gücümle kulagına, ya boğulmalıyım sessizce"

 

Artık saat ayrılığı vururken
Bu kadar mı hızlı kovalardı akrebi yelkovan
Bu kadar mı sona hızlı yaklaşacaktık..
Bir "elveda" sözcügü can çekişiyor dilimde..
Bir çıksa ağzımdan, kendime gelecek tüm yaşamım..

 

"Sen" den ibaretti her şey..
"Sen" den sonrası bir adım sessizlik..
"Sen" den önce koca bir çığlık

 

Kıymetlim...!


"Hoşçakal" ımı bırakıyorum yüreğine usulca..

 

Kıymetini BiL..!

 

[ MasaLım oLursun sanMıştıM... ]

 

Nicedir ellerim ısınmıyor sokağımda.
Yalnızlığın kaldırım taşları soğuk olur bilirsin.
Şayet, günün birinde, çıkarsa yolun o geceye;
kadınlığını sakla dudaklarımda...
Çünkü senden bana kalan
tek kapı aralığı o.
Asıl yolculuk bundan sonra başlıyor.
Sevgimle kal...



Aralıksız batan sözcüklerinin, an be an yüzünü ölüme çevirdiği yerden yazıyorum sana. Dinleme.
Ne bundan önce söylediklerimi ne de bundan sonra söyleyeceklerimi…
Bu defa dinleme!

Attığım her adımda bir parça daha yıkılan duvarların altında kalmaktan, ayıramadığın dakikaların geceler boyunca sinirini taşımaktan yoruldu ruhum. Ben çabuk yoruldum.
Hiç bir masalın kahramanı olamayacak kadar uykum var. Sesinden esirgediğin yüreğin gibisin. Varlığının bir anlamı olsun derken, sen en çok da anlamsızlığa yakıştın nedense. Oysa bu değildi sana dair başlattığım yolculuğun sonu. Böyle olmamalıydı...

Şimdi sen kendi acılarında büyütürken, öğütürken geceyi; ben çoktan bir masalın sonunda gözlerimi sabaha açmış olacağım. Üzülme demeyi isterdim; ama buna gücüm yok. Senin de yeni; fakat tanıdık bir duygu travmasına ihtiyacın yok. İster taşı, ister at bir kenara. Fark eden “sadece” yokluğum olacak, senin fark etmeyeceğin...

Adresimi de sil adımlarından;sanırım bundan böyle evde olmayacağım.
Öfkem sıcak; hala canımı yakıyor umursamazlığın. Bir yol boyu içimdekileri kustum, geride bıraktığım her ağaç dibine. Tenimde acı bir tat, teninden
kalma. Başımı koyduğum yerde büyük bir boşluk, yokluğundan olma.
Ne yazmak, ne konuşmak ne de yazmak istiyorum. Yalnızca ölüm kadar sessiz bir uykuya yatmak ve toprağın kokusuna bırakmak istiyorum tüm bedenimi.
Nefesimle çoğalacakken, nefesimi tıkadın sen! Geçen her günde, soyunurken tüm kelimelerim yavaş yavaş sana, sen, durdurak tanımadan yeni bir kıyafetle çıktın karşıma.

(Ç)atıştık seninle!
(S)arınmadan ayrıldık!
Parmak uçlarımda kaybediyorum sıcaklığını. Yazdıkça uzaklaşıyorum sesinden, teninden ve bakışlarından.

Uzaklar çeker dizelerimi,
dizlerime batarken yokluğunun acısı.
Oysa ne zordur eyleme bürünmüş sevdaların,
kor alevinde titremek!
Yitip giden her sigaramda,
sana duyduğum düşkünlüğü anımsamak!
Senin için attığım zarlarda
hep kapı arkasında bırakılmak,
bilsen nasıl zordur.
(D)üşüyorum, düşünden bir gece vakti...
Masalım olursun sanmıştım.
Uykusuz gözlerime uyku.
Olmadın, olmadı, olamadık.
Şarkı sona yaklaşıyor sevgim...
Bir daha asla üşümem kollarında.

 

Bir kere sevip bin kere olursun
Bicak gibi saplar seni kurtulamazsin
Bir yalnizlik bir ulasamamazlik derken rayina kaptirirsin kendini
O kactikca sen gidersin pesinden
Bir oltanin ucundaki yem gibi suruklenirsin
Aglarsin her gece
Gokyuzune bakar binlerce kez haykirirsin onu sevdigini ama duyuramazsin..
Yalnizsindir artik hep...
Denersin baska elleri ama tutmaz hicbirinin yeri onunki gibi
Unuttum dersin kendini kandirirsin o hep icindedir, yanibasinda.
Hic birakmaz seni...

 

 

 

 

Bizim sevda filmimiz sonuna geldi sevdigim…perde kapandı...

 

 

 

 

 

 

 

demek senin için çook kolay… Öyleyse sen yaşa bensiz , ama benden isteme… kıramam seni bilrsin ama bunu da yapamamki… gitmek istiyorsan gideceksindir zaten…Öyle sebep arama… “Bittik “ de GiiiT… her zamanki gibi beni hiiiiiç düşünme….
Ağlamıyorum bakma öyle gözlerimin taa içine…. Üzülmüyorumki gidişine… Hadiii gideceksen Giitt….uzamasın bu veda sahnesi….. sadece canım yandı azıcık…. Bak haykırmıyorum, isyan etmiyorum Kal demiyorum…. Çünkü ayrılmak istiyorum dediğin andan itibaren ben “Yaşamıyorum…..”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haykırışlarımı , yalvarışlarımı duymadın ki hiç… hep olucam sandın hayatında.. Bu yalvarışlar sonsuza dek sürücek.. ama olmadı değilmi? Tıpkı sen gibi benimde sabrım tükendi..!

 

 

 

SEVDAM mı? Onu sorma … ne alemde olduğunu bende bilmiyorum… yüreğimle haşır neşir değilim bu aralar.. darılmıs bana … atmıyor eskisi gibi… hani bazen agzında hissedersin kalbinin attığını , hani bi başka çarpar ya yüreğin ; ben artık hiç öyle olmuyorum… eskisi gibi bakmıyorum bile resimlerimize… gözlerini , güsel günlerimizi hayal etmiyorum… Etsem neye yararki… söylemiştim ;
“Bu gidiş bitişimizdir…”demiştim…ama sen duymadın değilmi…duymak bile istemedinki….ama bak bittik… BİZ diye bir şey kalmadı artık…TÜKENDİK… sen ve ben iki yabancıyız ...Hatta belkide başka ellerde ısıtıyorsun ellerini…başkasının gözlerine bakıyorsun “ben” gibi…
Ben mi ? dedim ya beni sorma…. Bıraktıgın gibi yim işte… değmedi ellerim başkasının ellerine… başkasının kokusunu çekmedim içime….Çekememde… ben sen değilimkii…. Kolay mı öle geçmişe çizik atmak?Hiç yaşamamış saymak … ?

24 Haziran

Kimsesiz ßeddua

Gece yağan yağmur, hep ürkütürdü beni. Yağmur değildi; yalnızlığımdı pencereleri damla damla yalayan. Yıllarımı dolduran sensizlikti… Hep bir yanı yarımlık hep senden uzaktalık. Hayattaki tek kimsemden yoksunluk, yani kimsesizlikti.
Bir kavuşma yolunda harcanmış bir hayatın, ansızın sona erme ve o mucizeyi yaşayamadan bir başına ölme korkusuydu yağmur.
Yine yağmur yağıyor ve yine o gece…
Dönüp geriye bakıyorum da; Sanki yıllar değil yüzyıllar geçmiş aramızdan. Aramızdan; Ayrılıklar, ihanetler, kayboluşlar, vazgeçmeler, yeniden bulmalar, korkular, yalnızlıklar, savrulmalar geçmiş; ve bu ilişki ne çok biçim değiştirmiş. Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıpta, yazdığın mektuplarca sevdim..
Dürüstlük , kimi zaman yalanlardan çok daha acımasızmış. Gerçeğin buzlar ülkesinde yapa yalnız kalan yürek, hayatta kalabilmek için yalanları bile özleyebilirmiş kimi zaman. Bana aksini ispat etmek için elinden geleni yaptığın o yıllarda, buzlar ülkesinde yapayalnız kalan yürek, biraz olsun ısınabilmek için, aslında beni sevdiğin yalanına bende inandırmıştım kendimi…
Aşkıma kapalı bir kapının önüne bırakılmış yaralı bir kuş gibiydim. İnanacak, bir ibadet gibi yaşayacak tek şeyimdi senin aşkın. Karşılıksız, güvensiz, sessizce yaşanan bir aşk…
Nasıl da hoyrattın bana karşı? Kalbinde değimliydim gerçekten? Neydik biz söylesene?..
Hayata karışmamak için tek kalkanım, tek sığınağımdı senin aşkın. Tek silahımı yitirdim ve hayata teslim oldum. Korkuyu beklemenin telaşı korkunun kendisinden çok daha ürkütücü olduğunu biliyormusun? İşte bu yüzden sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle bırakıyorum kaderimi..
Aşkın anahtarı, cesaret değil mi? Cesur olmak gerekmezmi bir sevdayı yaşatmak, büyütmek için?Kaç gece yalnız geçti hesaplasana? Kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti? Neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik bir düşünsene? Her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle. Gözünü açar açmaz gördüğün tek şey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutluluğu görürdün. Bu kentin her yerinde herkesin içinde el ele dolaşabilirdik seninle. Girmediğimiz sokak kalmazdı. Bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni. Bir şarkıyı, sözlerini bilmesek bile bağıra bağıra söyleyebilirdik.
Paylaştığımız her an beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı, özlerdik birbirimizi delilercesine. Bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık. Yaşayamadığımız o bir saatin acısını çıkarmak için.
Peki biz ne yaptık?
Aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. Her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kaşif olmak varken, sürgünleri yaşamaya mahkum ettik birbirimizi.
Karanlık bir uçurumun kenarındayım, durmuşum öylece..
Ağlamaklı gözlerle seyrediyorum gidişini. Rüzgara bıraktığın saçlarını, beni benden alışını ve yavaş yavaş ölümümü bekliyorum bu sensiz akşamda. Duygularım paramparça, bir ölüm gibi sensizliğim ensemde. Artık gözlerim görmüyor önümü, yürümüyor ayaklarım, tutmuyor ellerim, taşımıyor dertli bedenim canımı…
Yavaş yavaş ölüyorum; Bedenim benden kaçıyor, yalnızlığım git gide artıyor. Gidişine ağlıyor gökyüzü gidişine… Ardından uzanan ellerim hep boş kalıyor, organlarım birbirine vuruyor. Haykırıyorum seni benden alan kaderime. Artık güneş doğmuyor dünyama ve bir daha asla doğmayacak. Üşüyorum, öyle üşüyorum ki; bu sessiz akşamda sen geliyorsun hep aklıma. Varlığıma, yokluğuma isyan ediyorum. Nefretim artıyor, boğazıma düğümlenmiş kelimeleri haykırmak istiyorum, sesim çıkmıyor. Böyle olmamalıydı… Bu kadar acımasız olmamalıydın. Belki de karanlık dünyama hiç girmemeliydin.
Usul usul gidiyorum bu yağmurlu şehirden. Ardıma bakmak, sesini duymak ve hatta haber almak bile istemiyorum. Sildim yüreğimden, sana dair ne varsa öldürdüm seni içimde. Gömdüm, kalbimin en karanlık köşesine bir daha çıkmamak üzere. Ağır ağır gidiyorum buralardan sessiz sessiz… Bir meçhul sefere çıkıyorum her taraf karanlık, duygularuım darmadağınık, anlamını bilmediğim bir ölüme gidiyorum usulca…
Artık gelmesin kimseler ardımdan. Öldürdüm herkesi ve her şeyi karanlık bir boşluğa gömdüm bedenimi ve acılı kalbimi. Dönmem artık asla dönmeyeceğim ve bir daha sevmeyeceğim. Belki bir gün bile yaşamayacağım. Cümle alem duysun bana ettiklerini; Zalimliğini, zavallı bedenimin nasıl yokolduğunu, beni benden nasıl aldığını, küllerimi kuytulara gömüp beni nasıl öldürdüğünü öğrensin cümle alem…
Taş kalbin sevgi görmesin, bir gün olsun yüzün gülmesin ve seninde dünyana GÜNEŞ DOĞMASIN ve beni benden eden gözlerinden akan yaşlar birgün olsun dinmesin…!

 
 
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince
Rüzgarlar esmiyor mu serince
Bir sigara yakıyorum efkarlanarak
Çıkıp karşıma sen geliyorsun
Saçların ıslanmış oluyor
“Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü
Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor
Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden
Ellerim boşlukta kalıyor.
Bir gün çıkıp gideceksin
Sonra arkandan yine ince bir yağmur yağacak
Cadde cadde,sokak sokak
Sayıklar gibi dolaşıp seni arayacağım
Beni bir köşe başında ağlıyor bulacaklar.
Saklamak zor olacak,çaresiz kalacağım
Seni sevdiğimi anlayacaklar.
Üstüme yağmurlar yağacak
İnce bir dal gibi birden kopup kırılacağım
Kaldırım taşlarında sıcaklığım kalacak
Kahrolacağım.
Bu şiiri yağmur yağarken yazdım
Ezanlar okunuyordu minarelerden
Seni düşünmeseydim yağmurlu havalarda
Sokaklara çıkmayı göze almazdım.
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince
Rüzgarlar esmiyor mu serince
Bir sigara yakıyorum efkarlanarak
Çıkıp karşıma sen geliyorsun
Saçların ıslanmış oluyor
“Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü
Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor
Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden
Ellerim boşlukta kalıyor.
 
 

 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
ßir qeLsen..
 
Kelimelerimi yıldızlara sakladım bu gece , ne senden ne de benden bahsetmiyeceğim hiç ..
Konuşma işte gülüm , yıldızları izle bu gece ..
Hasretimi mıh gibi çaktım geceye , ve birbiri ardına bağladım yıldızlara özlemimi ..
Hangisine bakarsan bak seni özlediğimi söyleyecek içlerinden biri ..
Yıldızlardan yardım istedim , Onlara soğındım ..
Gözyaşlarım , yürek yangınımı söndürmeye yetmedi bu gece ..
Kelimelerim birbirini kovalarcasına çıkmadı ağzımdan ..
Hayallerim ısıtmadı beni ..
Düşündükçe acıdı yüreğim , düşündükçe kaybetmeye başladı kendini .. Anlamsız çarpışlar yaptı , ve hızlı vuruşlar .. Dinlediğim hiç bir şarkı özlemimi dindirmeye yetmedi bu gece .. Her sarkıda efkarın vurdu gönlüme .. Dinledikçe Ağladı yüreğim , ağladı gözlerim .. Dedim ya ; Gözyaşlarım yüreğimi söndürmeye yetmedi bu gece ..
Bir yanıma resmini koydum , diğer yanına da hayalleri .. Baktıkça resmine , hayallerim o parlak gözlerinde canlaandı , Hayal gözlüm ..
Resmine baktıkça daha çok acıdı yüreğim , yanınd olmamanın verdiği sıkıntıyla .. Kesilmedi acısı .. Yıldızlara sığındı yüreğim .. Bak bu gece yıldızlara .. Yüreğim saklı onların arkasında ..
Ben bu gece o karanlığın arkasında olacağım işte .. Bak onlara beni görürsün ... Bak ama seninde acımasın yüreğin .. Ay olmayacak gökyüzünde bu gece , sadece yıldızlar kaplayacak.. Yıldız gibi parlasın gözlerin , Onlara parladıkça benimde biraz olsun kesilir acısı yüreğimin ..
Kaldırımlar da boş işte bu gece , hiç bir gelen geçen yok ..
Sokaklarda kimsesiz ..
Bir resmin , bir de hayallerim eşlik edecek bana bu gece ..
Bi tek sen eksiksin aslında ..
Resmin ve hayallerin herşeyi tamamlıyor ama ..
Sen yoksun işte ..
Bir tek sen yoksun , Bir tek sen ..
Oysaki gelsen ..
Yüreğime umutlarımı sersen ..
Yıldızlar Kaybolsa , Maviliğini yansıtsa Gökyüzü bize ..
Hayaller gerçek olsa ..
Acımasa şu yüreğim ..
Acımasa ..
Gözümün bebeği ..
Hayal gözlüm ..
Ruhum ..


Bir Gelsen ..

..

Ne kadar da soğudu demi hava ¿
Demek kar yağıyor bahara ..
Şu uçup gidenler umutlar mı ? 
Yoksa bacaklarımı ısıtan
Bileklerimden akan kan mı ¿
Ya sen sevgili...
Acaba düşünüyor musun beni ?
Bak ne hale geldi sevgi
Damarlarıma sığmadı
Dışarı taştı aşk-ı ilahi
Hani ağlayamıyorum demiştim ya
Gözlerimdeki yaşlara kanma
Yine ağlamıyorum aslında
Sadece özlemine dayanamayan
Göz yaşlarım koşuyor sana
Sen de ağlama sakın !
Hem gördün mü hiç ?
Güneşin Ağladığını ..
Ağlarsan kızarır gözlerin
Boşver bozulmasın güzelliğin
Kanım kaynıyor sana demiştim de inanmamıştın !
Bak ne kadar sıcak kanım işte sonunda kanıtladım...
Gördün mü ¿?
Ne kadar da hızlı çarpıyor kalbim
Dikkat et yüzüne sıçramasın
Seni de yakar sonra alevlerim !
Bak gülümsüyorum Gülümseme yine
Sırf sen yanımdasın diye...
Gözlerinden damlayan inci taneleri de ne ¿
Yoksa ağlıyor musun !!
Sulu göz sen de ..
Ağlayacak ne var ki ..? 
Sanma bileklerimdeki jilet kesiği
Onlar aşkımızın bedeli ! 
Onlar zalimlerin diş izleri ! 
Havada iyice soğudu ..
Kış bu sene erkenci ..
Üşüyorum ısıtsana beni
Son kez olsun sarıl hadi
Yoksa korkuyor musun ¿?
O kanlardan ! korkma !
Darılırım sonra ..
O kan tertemiz içilesi ..
Onlar ölümün bahanesi...
Artık ben sabredemeyeceğim !
Kızma tamam mı ?
Şimdi sende Sabır sırası ..
- Merak etme  -
Hem Kulaklarımda ikimizin şarkısı
Biliyorum yapmazsın ama ...
Ben yine de söylüyorum
Seni sevdiğimi unutmayasın....
Sende beni unutma !
Ayrılık vakti geldi Artık ..
Daha fazla seni üzmek istemiyorum...


ELveda SEVGİLİM
ELveda SEVDİĞİm...
 
 
Lanetliyim ben..

Kararverdim yaşadığım bir çok şeyden sonra lanetlendim ben.

Dokunma bana... Bulaşıcı bir hastalığım ben,bulaşma.. YALNIZLIK..!!


Lanetlendim ben...

Kimseyi sevmemek üzre ah aldım kimden bilmem,bilsem ne yapardım onu da bilmem,ne farkeder ki sattımının dünyasında bu şekilde yaşamak veya başka türlü! Sadece sana güzel hayat ve yanındakine ,bana zindan,bana ölüme denk,bana kahrolası,lanetini aldım biliyorum.Talihim yok bahtım kara gibi klişe bir şarkının arasında sıkıştım kaldım,ne üste çıkabiliyorum ne alta girebiliyorum,ortadayım.!!

Makas getirin bana,, kesin beni hayattan!.Sigara daha çok sigara,daha çok duman,yokedin beni dumanlar arsında kimse görmez.Gıkım çıkarsa şerefsizim,kanım aksa da silin gitsin,izi kalmaz.İzim kalmaz dünyada,yokum zaten,hiçim ben,hiçbirşeyim.Sen bakma sadece adım var
cisimlerin olduğu gibi,ot gibi,masa gibi,böcek gibi,elma gibi,isimler var özel değil,özel olsa nolur,ne özelliğimiz var.!!

Kendi içimde yaşamaktan bıktım,duyulmuyor sesim,sesimin çıkmadığı aralık kapılarda ,izbe sokaklarda,köhne evlerde rutubet kokuyorum artık.Kanalizasyon çukuru bu şehir,herkese bulaşmış,bulaşıcıyız,fareyiz,bitiz,hiçbirbokdeğili zyada...Ölüm var mı?Beni bulamıyor ölüm,yaşama itiyor ama yaşanmıyor lanet olsun,lanetliyim ben.Nefes almamak üzre lanetlendim.Gözlerim nerde?Kim çaldıysa gözlerimi,hangi kuytudaysa çıksın,ben böyle bir el kurşun atar gibi bakmazdım.Bu gözler kimin?Bakmak istemiyorum aynaya,aynalar beni görmek istemiyor,bu benim suretim değil,gençliğimi verin bana,nerde unuttum benliğimi ,hatırlamalıyım...

Sadece karanlık buraları farklı gösteriyor,bu ışıklar sahte,kesin şehrin elektriklerini çıksın
gerçek yüzler ortaya,loş ışıkta güzel gözüküyoruz sadece ama vampirliğimiz,kan emiciliğimiz aydınlanmalı.YETER ARTIK KENDİ KANIMI EMMEKTEN BIKTIM!!kendi kanıma bu saplantılı bağımlılığımdan kurtarın beni,kaldırın lanetimi,rahat bırakın beni adi pislikler,öldürün beni nolurrrr... Yalvarırken diz çökmek daha mı etkili olur, yalnızlık buralardasın,cisim ol gözük bana diz çöküp yalvaracağım.Ellerimi ver nolur...Kimse dokunmasın bana..Kimse konuşmasın sağırım duymuyorum..Hayır saçlarım güzel değil,dağınık,darmaduman,uzun karanlık geceler gibi karışmış..Nerdesin...Ey sen beklediğim her neysen nerdesin...Gel !....Yalvarırım gel!...Nolursun gel!...Gel!.. Kurbanın olayım gel!...Özlediğim beklediğim nesin?..Fallar neden hep yalan çıkar,GEL!!!!!!...Al laneti üzerimden ya da öldür...

Nasıl gelirsen gel;gel...

Çok yorgunum...


 
GİDİŞİMLE KAHROLUCAKSIN AGLAYACAKSIN ÇILDIRICAKSIN!...
 
Gidişimin ardından sessizlik çaLacak kapıLarını..
Tek başına kalacaksın hayatın dikenli yollarında..
Batacak,canın acıyacak..
SoracakLar sana beni,nerede diye?
BişeyLer söyLemek isteyeceksin..
Boğazına takılan hıçkırıktan söyleyemeyeceksin..SUSACAKSIN!
Gidişimin ardından arayacaksın beni..
Ama bulamayacaksın. Benzin atacak,gözLerinin feri kaçacak, yere düşeceksin..
Gidişimin ardından ağLayacaksın için için, yoksun diye...

Gidişimin ardından mahvolacak tüm hayatın..
ZamanLarın ikişer ikişer atLayacakLar, tarihten kopartacaksın bensizLiği..
SoracakLar neyin var? diye..SuçLu yanın daLganacak tüm benLiğinde..
PişmanLığın saracak o gece renkLi gözLerini.
 Rengini kaybedecek göz bebeklerin..ANLATAMAYACAKSIN..
Gidişimin ardından yıLgın rüzgarLar esecek, yağmurLar yağacak..
AnLamsız kalacaksın tüm bu hüzünLere..
Hiç dinmeyecek göz yaşların,giden bana ağLayacakLar, ADİCENE...

Gidişimin ardından anıLar canLanacak bellegin de,kovacaksın gitmeyecekLer..
Oturup düşüneceksin yanLışını..Savaşacaksın içindeki benLe..
Kendini başka şeyLerLe oyaLamaya çaLışacaksın fakat akLından çıkamayacağım..
ÖLüme yakLaşacak ruhun, öLümü hak edemeyeceksin!
 BensizLiğine.AĞLAYACAKSIN..
Gidişimin ardından zamanLar hızLı gecicek, sen unutmaya yüz tutmuş anılarımızı susturacaksın..
"O" sana dokundukça sen kaçacaksın, "Hadi bana şarkı söyLe güzeL sesinLe"diyecek, sen söyLemeyeceksin! Yapamayacaksın "O"nsuz..Sesim Sessizliğin olacak.
KONUŞAMAYACAKSIN..Gidişimin ardından seLe kapıLacaksın şehrinde..
Kurtaran oLmayacak yaLancı bedenini..Kimsesiz kaLacaksın..
SokakLar küs,kaLdırımLar ısssız,sen yaLnız ve bensiz..
Saranın oLmayacak..ÜŞÜYECEKSİN..
Gidişimin ardından seneLer geçecek, ve sen UNUTTUM sonunda diyeceksin..
Ve bir gün teLefonun çaLacak..Bir ses! beni hatırLatacak ve sen işte o gün ÖLECEKSİN..

Sebep; UNUTAMAMAK... Zanlı; HAYALIM... Faili BEN... Meçhulü SEN...
 

 
hO$CakaL
 
Şu anda içimin ezildiğini hissedebiliyorum.Kalbimin paramparça olduğunu da..ne kadar umutlanmıştım oysa elimi tuttuğunda.Hiç bırakmayacaksın sanmıştım.Artık yitirmeye başladığım senli hayallerimi canlandırmıştın.

Bilerek mi yaptın bilmiyorum.Kim bilir belki de amacın beni böyle öldürmek !! Ne de olsa sana küsemem öyle değil mi ? Canımı ne kadar yakarsan yak senden vazgeçemeyeceğimi düşündüğün için bu umursamaz hallerin.En büyük silahında seni görmemi engellemek ! İşte bunu yaptığın zaman yıkılıyorum, biliyorsun.İçten içe yüreğimi öldürüyorsun..Hani desen ki 'Ben seni asla sevmeyeceğim, benden umudu kes! Yolun açık olsun..' belki bu kadar zor gelmeyecek vazgeçmek senden,hayallerimden..Ama sen ışıkları bir kapatıp bir açınca çıldırıyorum !Anlamıyor musun sen sustukça daha çok bağırıyor umutlarım !! Sen benden gittikçe daha çok kanıyor yaralarım..Seni görmemekte tuzu oluyor yaralarımın !

Ama artık dayanacak gücüm kalmadı..Artık sevgini yenmeliyim..Çünkü bu aşka vereceğim bir yudum gururum kalmadı.Hepsini senin uğruna tükettim.Peki Sonuç ? Kendi yüzüme bakamaz oldum..Oysa bir damlacık sevgiydi senden istediğim..Olmadı ve olmayacak..

Senin için bir şey değiştirir mi bilmiyorum ama ben gidiyorum.Zaten olmadığım hayatından çıkıyorum..Elveda demeden önce bir şeyi bilmeni isterim.Ben seni gerçekten sevmiştim.

' Çektiysen Kahrımı, Helal Et Hakkını.. Zorlu Sevdam Hoşçakal !!
 
 
 
 
 
 
Suskunum…

Tüm acım tüm isyanım tüm feryadım
tek bi kelimeye nasılda sığabiliyor hayret!



Canım yanıyor parça parça bölünüyor içimdeki kök hücrelerim

Kalbim saklı haznesinden kurtuluyor da atıyor kendini bedenimin boşluğuna

İstila var herkes bi parça kopartma derdinde
Geriye kalanlar hurdacının eskicinin bile almayacağı kadar virane enkaz
olacak biliyorum…

Suskunum hiç bir şey yapamıyorum

Elinden oyuncağı alınırken karşı koymaya çalışan bi çocuk edasından kurtulalı çok oldu
Tepindim ağlamaktan haykırmaktan yerle bir ettim ortalığı da
Ne oldu…
Hiç bir şeyim geri verilmedi bana benim olan ne varsa…

Ağlamak çığlık atmak bağırmak tepinmek nafile
hiçbir işe de yaramıyor
Giden zaten aklına gitmeyi koymuşsa kimse o gideni geri döndüremiyor
Yada onun
Senin oyuncağın olması onu dünyalar kadar çok sevmen bu mahkemelerde hafifletici sebep yerine bile geçmiyor…

Bu yüzden suskunum aklı başında bi suskunluk aklı firarda bir yürek için çok da akıllıca sayılabilir…
Belklide en büyük isyanım bu belklide tek çıkar yolum
Neden bilmem ama içime kapandım dışarıda bi dünya yıktım içimde bi dünya kurdum
Evimin kapısına da yazdım

Bunalıma gittim biraz zor dönerim…

Herkesi uzaklaştırıyorum kendimden beni seven herkesi
sevmeyen istemeyen her kim varsa ben istemesem de zaten beni terk etti…


Mutlu bir gelecek kurma hayallerim vardı

bir gecede kurulan bir gecede yıkılırmış

Peki o zaman benim dünyam neden her gece
tekrar tekrar yıkılıyor..
Zorlamı ittim ben kendimi bu yola
Zorlamı aklım almıyor dışardan gördüğüm ben içimdeki beni karşılamıyor
yada olmayı hayallettiğim düşlediğim beni
çok gerilerde bıraktım
Tek çıkar yol diye bişey kalmadı
Çıkar yol benim çık
maz sokaklarımda geri dönüş umudumdu
Geriye dönemiyorum
İleriye gidemiyorum

Kaldım bu soğuk duvarlarda ellerim başımın arasında
Sesim çıkmıyor ağlamak nafile dedim ya
Suskunluk en büyük ceza hem bana hem etrafıma…
Ders almayı bilseydim yaşadıklarım benim kulaklarıma küpe olabilseydi yada ben bu başı taşlara vursaydım da şu yaptığım hataları yapmasaydım

Kader mi
Kısmet mi
Yaşanması gerekli mi
????

Eğer öyleyse amenna
Ama canım yanıyor anla bi yol lazım bana yada yada
Annem kızmasın ama
Bıçak getirin makas getirin kesin beni bu hayattan. Ne bu hayata ne bu bedenene bana ne sana ne yaşadıklarıma daha fazla dayanamaz bu yüreğim…

Aklım firari Ruhum kaçak…
 
 
 
 
 
ADAM GİBİ GİRDİN ADAM GİBİDE ÇIK !!!!
 
Eğme başını yere,utanıyormusun sevmekten ? Utanma! Sevdiysen mertçe söylede gitt!
Ama eğme başını yere,ben senin dikbaşlılığını sevmiştim en çok kabaran gururunu,şimdi eğme başını öyle utanma sevmekten! ne çıkar sevdiysen yeniden, biz bitmişiz artık !biz iki çocuktuk büyümeye dur! Diyen ,ama ne büyüdük nede çocuk kaldık,farzet ki bir evcilik oyunun da olmayan ana babaydık kucağımızdaki naylondan çocuğa…
Ve dağıldı şiddetli geçimsizlikten bir yuva daha,çocuk ise kaldı işte analı babalı kimsesiz ortada…
Dönüşümü yok gelip giden zamanın, zamanlar giderken birer parçada götürmüşler içimizden,dışımızdan o yüzden eksikliğimiz tamamlanmayan yarımlığımız…
Sevmeyi becerebildiysen yeniden durma hiç! Git! Ama giderken adam gibi sevdim de! Eğmeden başını yere…


Dur! dersem kopsun ağzım dilim,bir damla yaş düşerse kör olsun gözlerim,ben seni sevdim!sen de beni sevdiysen çok eskiden, hiç düşünmeden gidişini ertelemeden git! Yalan söyleme bilirsin sevmem! Yılanıda yalanı da! Bahane arama sevgine eğer sevdinse! Benim seni sevdiğim gibi , utanmadan,çekinmeden git!
Ama dönüşü olmasın bu gidişinin,yanılmışlığın telafisi pişman bakışın olmasın gözlerime
Gizlice olursa gidişin, işte budur asıl ihanetin ,ne ihanetinin,nede pişmanlığının hiç! affı yok! sevdiğim…


Onun için söyle! eğme başını sessizce yere, mertçe! bende sevdim! sevdim işte! nedensiz de….
İşte o vakit alnından öperim seni Eğme! Dik tut başını adam gibi sevmek ayıp değil ki!
Üzülme sen ben acımı da !çekerim sevdamı da! Adam gibi girdin madem kalbime adam gibi de çık git gideceksen….
Yeter ki adı ihanet olmasın gidişinin…


 
 
Dinle beni….
 
 
Gözyaşlarını tutmadan karanlığa bakmadan gözlerini kaçırmadan duymamazlıga vurmadan dinle…
Biliyorum bu sana ilk yazdığım sözler değil ben sana çok anlatmaya çalıştım şu bi çare yüreğimi
ne de son seslenişim bu şimdiki….
Ama bu sefer dinle yüreğimle sesleniyorum
gözyaşlarımı yutmuyorum hiçbir şeyi umursamıyorum geçtim zaten gururu
ne düşünürsen düşün
yaptığın her şeye rağmen bu sözler sana
dinmiyor ki içimdeki bu fırtına….
Yoksun
Sensizliğin sayamadığım bilmem kaçıncı gününde
dün vurmuşsun gibi yüreğimdeki yara hala kanamakta ne unutuldun nede bir umut bıraktın ya ardın da
gözlerim dile geldi yokluğunda…
Yaşamayı unuttun soluğum uçup gitti ardın sıra bir zamanlar her şeyimdin ya her şeyimi götürdün sanki yanında…
Buradayım işte burada yağmurun dördünde düşüp yolara gelme görme çaresizliğimi
Gözlerim dile geldi yokluğunda…
Bilmiyorsun...
O kadar masum başlamıştı ki her şey
Kahreden bir bilinmezin içinde kıvranırken tanıdım seni
Yüreğim acı içindeydi acılarıma derman
olmak senin elindeydi
Geceler boyu gündüzler boyu
ben anlattım sen dinledin
Sen anlattın ben sadece seni anladım…
Yanlış mı en baştaydı
ama ben düşünemiyordum işte
Her söze kulaklarını kapatmış sadece seni
sözlerini önemsiyordum
Suç mu suçmuş evet
kapıldım başı kadar masum olmuyormuş her masalın sonu bilmezdim yeni anladım …
Aşksa aşk
Her şey seninle başlamıştı işte göze aldım katlandım vazgeçtim feda ettim
Seninleydim bunun değeri aşktı ve ben aşık olmuştum işte
Hala yazarken yüreğimde bi yer isyan etsene bu aşka
yalan değil yüreğimi yoluna sermiştim….
Mutluydum gözlerimin içi gülüyordu
herkes bilsin istiyordum
Herkes tanısın seni
her an yanımda ol hatta
bahaneler uydurmaktan buluşmalar ayarlamaktan şekilden şekle girerek…
Aşk işte ama acısı senin hiç bi çaban olmadan sadece seyirci kalışın
içten içe beni yıkışınmış...
Yazmak bile acı ya anlatırken bile elim buz kesiyor yüreğim titriyor...
Anladım işte aşkın gözü körmüş ben senin sevgisizliğini göremeyecek kadar körmüşüm
Sezememişim yalanlarını aldatışını aslında aldanışını…
Seni seviyorum demiştin ya bi gün
işte o gün ben senin gözlerin içine bakmıştım özellikle bu kadar körüm ki bende seni çok seviyorum demiştim nasıl ya nasıl gözlerinde bile yalansın sen…
Nasıl ya nasıl bu kadar safım ben
Ayrılık...
Sonunda işte dayanamadığım umursamazlığına vurdum duymazlığına kabul edemedim
sevdiğim
bu yoklukta yokluğunda bulduğum sen
varlığında eziyordun beni
Yoktun her şey yanı başımdaydı bi sen yoktun
en çok muhtaç olduğumda sevgine
sen yoktun yanımda
ağlarken gözyaşlarım senin avuçlarına
damlıcakdı ya hani boşluklarda kayboldu…
Ve sen gittin
Her gelen gibi gittin
Biliyorum sonsuza dek değildi
zaten beklediğim
biliyorum
bir gün ansızın gidecektin baştan sonu belliydi ama
sevdiğim beni giderken yanında götürmüyecektin
Hadi gittin ardından bu sözleri işitmiyecektim
doğru yada yanlış eksik veya fazla umrumdamı sanıyosun??
ben senin bunları düşünecek kadar
alçak olabileceğini düşünemedim ki o kadar büyütmüşümki seni yüreğimde
o kadar önemsemişim ki
o kadar inanmışım ki yüreğinin saflığına
çocukca kapılmışım işte her yalanına her aldatışına oyununa yada ne diyosan ne ad takıyosan yaptıklarına….
Ben seni adam sanmışım
Ben seni benim sanmışım
Ben seni içinde insanlık taşırsın sanmıştım
Ben seni sevgime sahip çıkarsın sanmıştım
ben sana inanmıştım….
Şimdi beni anlayamazsın
Beni arayamazsın..
Ama dünyanın o son günü beni arayacaksın…
“bu yangın benimle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın”
Bulursun bekle o gün sen beni bulursun…
Ah ettim
Yerde kalmaz….
Adaleti sonsuz Allahım seninde yanına bırakmaz…
 
 
Sen Rahat oL Kızım SuÇLamıyOrum ßen Seni..
߀n Ne zAman cOk SewdiySem ßirini
Ne zaMan HerSeyimLe SEwdiySem
Kime HerSeyim DediySeM
AynI sOnLa kar$ıLaştM...
Ya a$kımı TasıYamadıkLarı İçin
KoRkup KaçtıLar Yada Dur DediLer ßana
dUr... ßu kadarı FazLA SEvme ßu Kadar...
aMa ߀n ¿ SEwdim herSEye RAqMen  
VazqecMEdim SEwmekteN!...
aCı CekecEqimi ßiLe ßiLe SEwdim...
ßu Ne DeMek ßiLirmisn ?
ßiLe ßiLE aCıya Yürümeq Ne Demek!..
Nerden ßiLECekSin ße Kime NEi anLatırOuz Ki ..
ßen Sewdim Cnkü a$ktı ßeni İnsan Yapan..
Ve ßiLemiCen TadaMıyCan ßir Şey Daha VAr ..
kaLmanın Verdiqi Onur KaLmanın Verdiqi Gururu ßiLemezsin!
Cnkü SEn Hep qiDen oLaRak YasıyCaksın ZavaLLı Hayatını..
ßu Yüzden AcıyOrum Sana!..
 
 
 
 
dİP NOT ;
 
Yüksek Dozda Zehir Enjekte Ettim Kelimelerime
Hepsi birer ölü artık . . .
Yazdıklarımı alınma sakın üstüne…
Ruhu olmayan sözcükler ne ifade edebilir ki yüreğine?

 

BunaLımın EseRi $iir'Ler..

 
 

..:: Gidiyorsun...Görüyorum! ::..


Ne duruyorsun orada?
Bakma yüzüme öyle...
Gitme diyeceğimi ise sakın aklından geçirme!
Seveceğin zaman,sev beni dedim mi ki,
Giderken kal dememi bekliyorsun!..

Hatırlıyorum.
Hani birgün konuşuyorduk,dizlerime yatmıştında.
''seni seviyorum demek kolay;anlamını doldurmak zor''demiştin.
Ben de sana ''içi boş olan sevdaya zaten gönül vermem'' demiştim.
Madem yalanmış ''seni seviyorum''ların,
Onları da al yanına.
Olmaz olası hiçbir hatıranı bırakma buralarda...

Gözlerden acı ile süzülen yaşları,gül yaprağında çiğ tanesi sanan insanlar,
İnkar etselerde gerçekleri,asaleti zincirleyip,karanlık zindanlara atamazlar!..
Değil mi?..

Satılık sevdalara harcanacak,üç beş kuruşluk aşklar gibi bakma sevgime!
Git ki,kendisine yalanlarını süsleyip anlatacağın,plastik bir sevgili bul kendine!
Aman ha dikkat ette,sözümona aşkın ateşi sarıverdiğinde ikinizi çepeçevre,
Eriyip akmasın biçare sevgilin damla damla;anlamının sonbaharında ki ellerine...
Tek bir ricam olacak senden;
Benim gözlerime bakarken söylediklerinden başka yalanlar söyle!
Bakarken onun gözlerine...

Mutluluğun da orada!
Masanın üzerindeki gümüş sigaralığın içinde.
Al götür onu da!
Sen yokken bir anlam taşımayacak ne de olsa...

Sana beddua etmeyeceğim!
Yoldaşın olsun,gözlerime bakarak ettiğin yeminlerin.
Ne kadar işe yararlarsa,okadar mutlu olursun eminim...

Bizi tanıyan dostlara rastlarsan eğer,
Beni sorarlarsa sana;sey dersin...................
Bişey demene gerek yok be!
Beni kim neylesin...

Şimdi GİT!
Veda busende senin olsun,
Zavallı,masum bakışlarında.
Sakın ola ses yapma!
Giderken kapıyı usulca kapa...

Duymanı istemiyorum bu son sözlerimi,
Ardından söyleyeceğim ''seni çok sevdiğimi''...

 

..:: SürükLeniyOrum Dikkat Et GidiyOruM ::..

 

Puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum...!

Yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken, hüznüm ardından ağlıyordu...

Alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı, arkama dönüp bakmadan gidiyorum...!


Sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen bir beden büyük bütün kaçışları

İhtiyacı olanlara bırakacaktım, vicdanım el vermedi...
Usulca soyundum ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini, gidiyorum...!

Umudum küçük bir kız çocuğu, el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan...

Israr etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme...
Yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek...

Sen onu istedin, mahçup oldu yüreğim, gidiyorum...!

Oysa benim de hayallerim vardı...

Dans edecektim yağmurda, sonbahara vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım...

Çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda...
Fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline...!

Konuşturma beni giderayak...

Çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını, gidiyorum...!

Eskiden olsa çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk, üzüleceğimi bile bile...
Gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin ki artık ağlayamıyor bile...
Onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda

Herşey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp, hayata kazandırmam olanaksız...
O çok sevdiğin korkularını, her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak...

İçimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum...!

Sen bir bedenle sevişmek istedin, bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle...
Adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye

Kırılarak kendime, gidiyorum..!

Şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek...
Sürüklenmiyorum dikkat et, gidiyorum..
Sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi...

Yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken, senden daha cesur olduğum için utanma sakın...

Bu cesaret, çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece...
Bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit

Umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için..

Bana ait olan ve olmayan bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum... !
Az kullanılmış ve SeRSeRi bir sevdabırakıyorum sana...!

Yolun açık olsun...!

..:: Defol Git Allah KahRetsin Seni ::..
 
Ben sana gönlümü Ben sana her şeyimi verdm.
Yüreğini sevdim Ben senin. Gülüşünü duruşunu,
Sitem dolu bakışlarını sevdim…
Gözlerini ayırma benden!
Ben gölgeni sevdim, Hatta beni yıkıp giderken
Ardına bakmadan gidişini sevdim!
Bu gidişin ilk değil sonda değil,
Alıştım ben birtanem…
Senin gidişin böyle yalnızlıklarla değil.
Ben yalnızlıkların piriyim ben rüzgarların şiiri,
Ben kayan yıldızların destanını yazan
Yüreğimi taa baştan alan Sevdim seni,
Gerisi hepsi yalan!
Sevdim inan bana.
İnan…Şimdi gidiyorsun! Sonsuzlara doğru.
Bari bırak umutlar bende kalsın,
Hatıralar bende,
Bırak yüreğimi bir kerede sen vur!!!
Banane!
Ayrılıkların şarkılarını dinlemek istemiyorum,
Sitem yazmak istemiyorum her köşede...
Sokakların sonunda kendimle buluşmak istemiyorum…!
Banane git…
Defol.!!!
Beni sende yıkamazsın,
Beni sende vuramazsın.
Yıllar geçicek aradan,
sen bi mutluluğu bi huzuru yakalamışken
O vicdanın sesinden ismim göge doğru tırmanacak
Ve duyacaksın acımı anlayacaksın,
Şimdi neden ağladığımı.
Resimlerini yüreğimin akışına sun…
Ciğerimle söktüm seni!
Artık seni anmayacağım lanet olsun!
Seni hatırlamıyacağım.
Hatırladığımda içimde bir rahmet,
İçimde bi dua içimde bi beddua olacaksın!
Sen benim olamayacaksın git…
Gitte yalnızlıklar gelsin bana…
Gitte çilelerle baş başa bırak beni…
Sen beni anlamadın ya
Belki yalnızlığım anlar…!
Belki akşam anlar…!
Belki terk edilmiş umutlar anlar…!
Gittt….
Ben seni zaten hiç sevmedim!
Bana baktığında gülmeni,
Karşımda dururken cilveni sevdim…
Nazını sevdim bi yerde.
Alıp hançerle beni vurmanı sevdim…
Ezilmeyi sevdim…
İsyan dolu sitem dolu şiirlerde!
Ben seni hiç sevmedim!
Yıkılırken destan,destan
Dertler olurken bölük,bölük
Ve ordu gibi dalga gibi üstümden geçerken zaman
Bende gülücem elbet bende sevicem.
Bir yazın baharı sevdiği gibi,
Çölün yağmuru kucakladığı gibi,
Uçurumların beni özlediği gibi
Bende sevicem seni…
Sen ne kadar terk etsen de beni!!!
Sen ne kadar terk etsen de beni!!!
Hadi git…!
Durma artık!!!
İsmin her saniyesinde
Bi can vericem.!
Biliyorum
Bir gün bende ölücem!
Bulursan mezar tasımda bir yazı vardır görecen;
Bu yürek yalnız doğdu,yalnız yaşadı ve yalnız öldü..!!! diyecek
Ne olur göz yaşını akıtma toprağa!
Ben sevdim mi tam severim…!
Ben sildim mi tam silerim…!
DEFOOOOOL  Gittt…Allah Kahretsin Seni !!!!
 
 
..:: anLatmadan AnLamaLısın ßeni ::..
 
Garip,enteresan,tuhaf ve buna benzeyen,
bu anlamı taşıyan ne kadar kelime varsa hepsi şuan bu cümlenin içinde olsun…
Anlatmadan anlamalısın beni.Gözlerime bak,içindekileri gör.
Sus. Gördüklerinin dehşetini anlatma.
Baktığın yerde yaşanmış ve gün yüzüne çıkmayan yılların vahşeti var.
Aradığın bütün acıklı öykülere tanık,
çoğunun baş rolünde olmuş,içinde isyanının damlası dolu gözler var karşında…
yaşadıklarını anlatamayan bu bedenin bu dilin yemini var konuşmamaya.
Konuştuğunda yıkılacak biliyorum bu dünya.
Bak ve gör,yaşama,hissetmeye çalışma.
Bak ve gör. Sus. Sadece anla,bu suskunluğun bu yitkinliğin
bu harabe halimin sebebini bil kâfi.
 
 
 
 
..::  iSyaNnNn  ::..
 
Yeter artık bırak yakamı...
Sıkıldım her akşam seninle yatıp her sabah seninle uyanmaktan.
Sıkıldım artık anlıyor musun? SI-KIL-DIM...
Elimdeki elinden, dilimdeki isminden herşeyinden sıkıldım.
Nedir benden istediğin? Bırak peşimi kendi hayatımı yaşayayım.
Bırakta biraz hayal kurayım içinde sen olmayan.
Bırak biraz hayatı kendi gözlerimle göreyim.
İlgilenme artık benimle.
Lütfen sabah uyandırmak için öpme yanağımdan,
okşama saçımı işe geç kaldığımı söylerken.
İlikleme düğmelerimi giyinirken ve uğurlama kapıdan çıkarken.
..:: Ben giderim ::..
Yürüme yanımda artık. Yalnız yürümek istiyorum bu sokaklarda.
Sarılma lütfen, ellerim cebimde kalsın.
İkaz etme ben kendim göreyim yanımdan geçen arabaları...
Karışma artık aldığım kararlara sana danışmayacağım...
Silme artık göz yaşlarımı ben böyle mutluyum.!! Dokunma yanağıma...
Bakma gözlerime öyle. Bakma artık...
Sus... Sus ve söyleme artık beni sevdiğini. Sonra çekip gidiyorsun...
Dönme bana arkanı yine.
Bak gidiyorsun işte beni tekrar amansız karanlık bir sabaha terkediyorsun.
Sana yeter artık diyorum.
Günler, haftalar, aylar geçti beni sensiz, beni bensiz bırakalı...
Sen hala her akşam bana aynı işkenceleri yapıyorsun
ve her sabah dönüp arkanı aynı o günkü gibi çekip gidiyorsun...
Yeter artık bırak yakamı...
Yoksa...
 Yoksa ben bırak gideceğim bu hayatı...
 
..:: Senden ßa$ka Kimse KanDıRamıCak ßeni ::..
 
En acı yaLnızLık, senin verdiqin yalnızLık oLuyor.
Sen yokken ßir$ey düqümLeniyor ßoqazıma,yutkunamıyorum.
Nefes aLamıyorum,sıkı$ıyor kaLßim.
ßuLunduqum yerde yıqıLıp kaLacakmı$ım
ve ßirdaha hiç kaLkamayacakmı$ım qißi qeLiyor ßana .
Oysa senden öncede yaLnız kaLdı ßu yürek.
GidenLerin ßıraktıqı tortuyu ta$ımayı ßiLdi.
ßir tek sen ßöyLe çaresiz ßırakıyorsun ßeni.
ßir tek sen yokLuqunLa ßeni öLüme ta$ıyorsun.
Ama eLini uzattıqında deqi$iyor her$ey.
YokLuqunun diLimde ßıraktıqı o acı tat, kaLßimdeki o ağrı,
yüzümdeki o üzqün tavır kayßoLuyor.
Yüreqim deLi ßir ırmak qißi çaqLamaya ßa$Lıyor.
Hiç ßitmeyen ßir ço$kunun içinde ßuLuyorum kendimi.
RenkLerin qüzeLLiqini yeniden ke$fediyorum.
Her renqe senin adını veriyorum.
ßa$ka hiç ßir duyqu sana yakın oLmanın,
seninLe oLmanın verdiqi hazzı vermiyor ßana.
Sana uLa$acaksam eqer, hiç $ikayet etmeden kat ediyorum kiLometreLeri.
YoLLarı, içimdeki tarif ediLemez o deli heyecanLa a$ıyorum.
Gördüqümde seni titriyorum, ßir yaprak qißi saLLanmaya ßa$Lıyorum.
SakLayamıyorum qüLü$Lerimi.
Sevinç duyqusu, yüzümden ßütün hücreLerime yayılıyor.
"ne qüzeL" diyorum, "ya$amak ne qüzeL"...
Gerçektende öyLe...
seninLeyken hiç ßir$eyden korkmuyorum.
Her zorLuqa katLaßiLecek qücü sen veriyorsun ßana.
ßirde anLataßiLsem sevdanı...
Yetersiz kaLıyorum, ßu a$kı tarif edecek kelime ßuLamıyorum.
Yaßtıqım her $eyde, qittiqim her yerde sen oLuyorsun.
Yinede seni sana $ikayet etmekten ßa$ka çarem yoq.
Zamansız qidi$Lerin feLç ediyor ßeni,
yaßma... ßöyLesine severken seni, yokLuqunun acısına dayanmak koLay oLmuyor.
Hani sen varken tıkır tıkır i$Leyen zaman,
yokLuqunda duruyor. Ne qece qeçiyor, ne qündüz.
Ne içtiqim suyun tadı var, ne yediqim yemeqin.
GünLerce aç kaLsam hissetmem,ßiLiyorum.
Sitemimdir, doqru.
YokLuqunun ßu kadar dayanıLmaz oLduqunu söyLemeyißde sakLasam kime faydası oLacak?
Her zaman duyquLarın açıkça ifade ediLmesinden yana oLan ßen,ßunu sakLayaßiLirmiyim ki ?
Gitme yâr, sensizLiqin o korkunç qirdaßında tek ßa$ıma ßıraqma ßeni.
Seni ya$amak istiyorum seni.... ve senden ßa$ka hiç kimse kandıramayacak ßeni...

 

 

 

 

 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol